“ODTÜ işçilerinin grevi sona erse de mücadele devam etmektedir. Bu kısa süreli grev deneyiminden yola çıkan öncü işçiler, hızla kendi örgütlüklerini kurmalı ve grev sürecinin ders ve deneyimleriyle önümüzdeki mücadelelere daha güçlü bir şekilde bugünden hazırlanmalıdır.”
Kamu Çerçeve Protokolü imzalanmasına rağmen greve giden ODTÜ işçileri sermayenin sefalet ücreti dayatmasına hem iktidarın grev yasaklarına hem de Türkİş bürokrasisinin ihanetine karşı anlamlı bir çıkış yaptılar.
Grev 6 gün sürdü. Grev boyunca, birçok grev ve direnişte görülen sorunların burada da yaşandığı gözlemlendi. İşçi iradesinin zayıflığı, inisiyatifin tamamen sendika yönetiminde olması, işçilerin bilgilendirilmemesi, dahası rektörlükle yapılan görüşmelerde açık ve net taleplerin bile dillendirilmemesi gibi sorunlar, bu anlamlı çıkışın sınırlarını baştan gösteriyordu.
Grev, ilk günden itibaren sendikal bürokrasinin denetim ve kontrolündeydi ve bu durum son güne kadar sürdü. Son gün (6. gün) sendikal bürokrasinin ‘grev oylaması’ piyesine sahne oldu. Açık bir şekilde işçileri bölmeyi, birbiriyle karşı karşıya getirmeyi ve grevi sona erdirmeyi amaçlayan grev oylamasında, çok az bir farkla greve hayır çıktı. O ana kadar sendikal bürokrasinin oyalayıcı tutumuna sabır gösteren işçiler, gerçekleşen orta oyununa tepki göstererek oy pusulalarını ve sonuç pusulası tutanağını yırttılar. Sandığı parçaladılar. Ardından sendika yönetimini istifaya çağıran sloganlar attılar.
Alana açıklama yapmaya gelen şube başkanı Mustafa Özgen, elle tutulur hiçbir şey söyleyemedi ve bu tür durumlarda bürokratların birden hatırladığı ‘işçi demokrasisi’ bahanesinin arkasına sığınıp sorumluluktan sıyrılmaya çalıştı. Bu 6 günlük grevin en önemli derslerinden biri, grev ve direnişlerdeki işçi inisiyatifinin hayati önemi üzerinedir. Grev ve direnişlerde işçi inisiyatifinin gelişmesi, işçilerin tabandan örgütlenmesi ve mücadeleci bir tutum etrafında birleşmesiyle mümkündür. Eğer bu sağlanamazsa, göstermelik örgütlenme ve mekanizmalar işçilerin inisiyatifinin açığa çıkmasına değil, onların sendikal bürokrasinin oyun ve yönlendirmeleriyle sermayeye boyun eğmelerine yol açar. ODTÜ işçilerinin grevi sona erse de mücadele devam etmektedir. Bu kısa süreli grev deneyiminden yola çıkan öncü işçiler, hızla kendi örgütlüklerini kurmalı ve grev sürecinin ders ve deneyimleriyle önümüzdeki mücadelelere daha güçlü bir şekilde bugünden hazırlanmalıdır.
İnsanca çalışma ve yaşam için mücadeleye, örgütlenmeye!