Salı, Mayıs 20, 2025

DOSYA / Tüm Yazılar

Kurtlar sofrasında Suriye

Rakamlarla örgütsüzlük!

Vergi soygununa son!

1946 Sendikacılığı

1908 grevleri

Verilerle asgari ücret

AKP’den inciler…

Dilim dilim vergi soygunu

15-16 Haziran dersleri

“Devlet nerede?”

İşgal, grev, direniş!

KAPAK

Ölüm ve sömürü düzenine karşı örgütlen!

Kapitalistlerin pervasız zorbalıklarına son vermek için örgütlenelim, mücadele edelim! Katledilen tüm işçi kardeşlerimizin hesabını soralım! Bu ölüm ve sömürü düzenini, açgözlü kapitalistlerin ve onların hizmetkârı iktidarların başına yıkalım!

TÜPRAŞ’ta sözleşme sürecinin gösterdikleri

Uzun yıllardır büyük bir marifetmiş gibi masa başı uzlaşmaya dayalı, “aman tadımız kaçmasın” anlayışını yücelten yasalcı sendikal anlayışın işçiyi bir adım bile öteye götürmediği, bu sözleşme sürecinde bir kez daha görüldü. TÜPRAŞ işçisinin önünde, bu gerçekle yüzleşip bundan sonraki yol haritasını buna göre belirleme görevi duruyor. Bu görevin yerine getirilmesinin öncelikli koşulu, yalnızca mevcut sendikal anlayışın değil, devlete ve onun yasalarına kutsiyet atfeden yaklaşımın da aşılmasından geçiyor.

İşçi hareketi neden gelişmiyor?

İşçi sınıfı uzun süredir kendisine yönelik saldırı dalgalarına direnmektedir. Ancak mücadelesi belli sınırları aşamadığı gibi daha çok çalışma ve yaşam koşullarıyla sınırlı iyileştirmeleri hedeflemektedir. Ve bu da hareketi ilerletememekte önündeki engelleri aşmasına yetmemektedir. Bundan kurtulmanın zorunlu koşulu, işçilerin politik sorunlara yönelmesi; işçi hareketinin, politik istemlere dayalı bir mücadele alanına sıçrayabilmesidir.

Grev hakkı grev yaparak kazanılır!

Sınıfımızın mücadele tarihi, izlememiz gereken yolu açıkça gösteriyor. Grev yasaklarını aşmanın yolu “grev yasakları grevle aşılır” anlayışıyla fiili-meşru mücadeleyi yükseltmekten geçmektedir. Devam eden kamu sözleşmelerinden önümüzdeki aylarda başlayacak metal sözleşmelerine, ilan edilen belediye grevlerinden petrokimya sektöründe süren sözleşme süreçlerine kadar, işçi sınıfı kazanmak istiyorsa, fiili-meşru mücadeleyi esas almak dışında bir yolu yoktur.

Demokrasi kavramı üzerine 5 / İşçi demokrasisi

İşçi demokrasisinin, burjuva demokrasisinden binlerce kat daha demokratik ve üstün olduğu gerçeği gerek Paris Komünü deneyimi gerekse 1917 Ekim Devrimi’yle somut olarak doğrulanmıştır.

Demokrasi kavramı üzerine 4 / Burjuva demokrasisi

Kapitalist düzende üretim araçlarıyla birlikte devlet de burjuvaziye aittir. Dolayısıyla bu düzende “eşitlik”, “özgürlük” ve “demokrasi” gibi kavramlar, üretim araçlarının özel mülkiyetinin burjuvaziye ait olduğu ve bununla birlikte siyasal iktidarın da ona ait olduğu gerçeğini gizlemeye yarar.

Demokrasi kavramı üzerine-3 / Sömürü, devlet ve demokrasi

İşçi sınıfının kendi mücadelesiyle elde ettiği oy hakkı, yasalar önünde eşitlik, biçimsel seçilme hakkı gibi kazanımlar da siyasal iktidarın gerçek niteliği konusunda yanılsamalara yol açtı. Burjuvazi önce zorla kabul etmek zorunda kaldığı bu hakları, sonrasında sömürü düzenini geniş kitlelere onaylatmanın aracına çevirdi. Bu da işçi sınıfı ve emekçilerin, üretim araçlarına sahip olan kapitalistlerin siyasal iktidarın da esas sahibi olduğu ve devlet denilen mekanizmanın onlara hizmet ettiği gerçeğini kavramasını zorlaştırdı.

1-15 Mayıs 2025

SAYI 055