Eğitim gibi temel bir hizmet nitelikten, bilimsellikten, sağlıktan, güvenceden yoksun bırakılarak kapitalist patronlara büyük bir kâr alanı olarak sunuluyor. Böylece işçi ve emekçi çocuklarını nitelikli eğitimden mahrum bırakılırken, kadınlar da bu piyasacı eğitimin yarattığı sorunlarla baş başa kalıyor.
Yaklaşık 20 milyon öğrencinin ders başı yaptığı 2025-2026 eğitim-öğretim yılı geçtiğimiz günlerde başladı. Krizin derinleşmesiyle artan hayat pahalılığı ile birlikte okul öncesi alışverişin maliyeti de işçi ve emekçileri nefes alamayacak duruma getirdi. Çoğu velinin ifade ettiği gibi, en temel ihtiyaçlar dahi başka masraflardan kısılarak karşılanabildi.
Okullar açılmadan birkaç gün önce ise okullarda temizlik yapan öğretmen ve velilerin fotoğrafları sosyal medyada dolaştı. Kimi yerlerde velilerden temizlik için para toplanırken, kimi yerlerde ise kadın veliler bizzat okul yönetimi tarafından aranıp temizliğe çağırıldı. Millî Eğitim Bakanlığı her sene olduğu gibi okulların sağlık ve hijyenden uzak koşullarına çözümü, bir yandan esnek ve güvencesiz çalışma biçimleriyle diğer yandan bizzat velilerin çalışmasıyla buluyor.
Beslenme ise hala ciddi bir sorun. Ekonomik krizin derinleşmesiyle birlikte artan yetersiz beslenme çocukları en ağır şekilde etkiliyor. Her iki çocuktan biri yetersiz ve sağlıksız beslenirken, öğrencilerin yaklaşık yüzde 30’u okula aç gidiyor.
Tüm bu sorunların yükü daha çok işçi ve emekçi kadınların omuzlarına biniyor. Mutfak idaresi, bütçe planlaması, çocuk bakımı ve sorumluluğu vb. kadının üzerine yüklenirken; eğitim masrafları, beslenme, ulaşım hatta okulun temizliği gibi sorunların da doğrudan muhatabı işçi ve emekçi kadınlar oluyor.
Eğitim gibi temel bir hizmet nitelikten, bilimsellikten, sağlıktan, güvenceden yoksun bırakılarak kapitalist patronlara büyük bir kâr alanı olarak sunuluyor. Böylece işçi ve emekçi çocuklarını nitelikli eğitimden mahrum bırakılırken, kadınlar da bu piyasacı eğitimin yarattığı sorunlarla baş başa kalıyor.
Bu durum karşısında ne yapmak gerekiyor? Piyasacı eğitime ve bunun yarattığı sorunlara karşı ücretsiz ve bilimsel eğitim, ücretsiz-sağlıklı beslenme, parasız ulaşım, okullarda hijyen koşullarının sağlanması vb. talepleri için birlik olmak ve mücadele etmek dışında bir seçeneğimiz bulunmuyor.