Merkez Bankası’nın tutmayan enflasyon hedefleri

2025 yıl sonu oranlarındaki sapmaya rağmen Merkez Bankası 2026 yılı enflasyon beklentisini değiştirmedi. Zira beklenen enflasyona göre ücret belirleme politikası, ücretlerin düşük tutularak alım gücünün geriletilmesinin gereğidir. Bu gereklilik, Şimşek adıyla anılan ekonomik ve sosyal yıkım programının da temelidir.

Merkez Bankası’nın enflasyon tahminleri tutmadı, tutmuyor. Bu nedenle Merkez Bankası’nın enflasyon tahminine dair raporlar sürekli birbirini yalanlıyor. Son olarak 2025 sonu enflasyon hedefi de tutmayınca, Merkez Bankası yıl sonu için enflasyon beklentisi oranını yüzde 27’den yüzde 32’ye çıkardı. 2025 yılı enflasyon tahmini hedefinde yüzde 52 oranında sapma oldu.

Bir türlü tutmayan rakamların esas alındığı “beklenen enflasyon” yöntemiyle ücretler eritildi. Milyonlarca işçi ve emekçinin yaşadığı ekonomik kayıp arttıkça arttı. Geçtiğimiz yıl resmi enflasyon yüzde 45 düzeyinde gerçekleşmesine rağmen asgari ücrete yüzde 30 zam yapıldı. Böylece asgari ücretli milyonlarca işçinin maaşının yüzde 15’i çalındı.

“Hedef enflasyon” işkencesi 2026 yılında da sürecek. Daha şimdiden Merkez Bankası’nın 2026 enflasyon tahmini yüzde 16 olarak açıkladı. Bu açıklama, yeni yılda işçilere, kamu emekçilerine ve emeklilere daha düşük zamlara dayanak yapılacak.

Kasım 2024’te yayımlanan raporda, 2025 sonu için öngörülen enflasyon oranı yüzde 21 düzeyindeydi. Bu tahmin 2025’de tutmadı. Merkez Bankası dört kez enflasyon tahminini değiştirdiği halde tutturmayı başaramadı.

Özelde Merkez Bankası’nın, genelde AKP iktidarının enflasyon hedefleri boşa çıkıyor. Gerçekleşen enflasyon her zaman öngörülen enflasyonun üzerinde çıkıyor. Böylece işçi sınıfı, kamu emekçileri ve özellikle de emekliler perişan ediliyor.

Merkez Bankası Başkanı ile ekonominin patronu Mehmet Şimşek aynı telden çalıyorlar. İşçi ve emekçileri enflasyona ezdirmeyeceklerini dile getiriyorlar. Enflasyonu tek hanelere indireceklerinden bahsediyorlar. Ama bu yalanlar balonunun kısa zamanda patlamasını kendileri de kabul etmek zorunda kalıyorlar.

2025 yıl sonu oranlarındaki sapmaya rağmen Merkez Bankası 2026 yılı enflasyon beklentisini değiştirmedi. Zira beklenen enflasyona göre ücret belirleme politikası, ücretlerin düşük tutularak alım gücünün geriletilmesinin gereğidir. Bu gereklilik, Şimşek adıyla anılan ekonomik ve sosyal yıkım programının da temelidir.

Meclis komisyonunda şu sıralar ele alınan bütçe tasarısı da ortaya koyuyor ki, iktidar derinleşen krizin bütün faturasını işçi sınıfı ve emekçilerin sırtına yükleme politikasında ısrar ediyor. Beklenen enflasyona göre ücretlerin belirlenmesi bu politikanın temel araçlarından biridir. Asgari ücreti belirleme ve Ocak zamları sürecinin içine girilmişken, işçi sınıfının önünde hem düşük ücret politikasına karşı fabrika fabrika direnmek hem de AKP-MHP iktidarının sosyal yıkım politikalarına birleşik bir mücadeleyi örgütlemek görevi bulunuyor.