Kapitalizmin “yerli ve milli”si de işçiye düşman!

Sermaye, dünyanın her yerinde emek düşmanıdır; özel mülkiyete ve sömürüye dayalı kapitalist sistemde ülke sınırları, sadece görünürde hâkim olunan coğrafyayı ve pazarı ifade eder.

“Yerli ve milli” olmasıyla övünülen TOGG’un fabrikasında yıllık izinde olan 200 işçi işten çıkarıldı. İzin dönüşü bunu öğrenen işçiler, eşyalarını almak için bile fabrikaya sokulmadı. Polis, fabrikanın kapısına barikat kurdu. Fabrikanın inşaat sürecinde de işçilerin ücretleri ödenmemişti. Daha inşa edilirken işçi düşmanlığıyla kurulan fabrikada, ilk fırsatta kuralsız bir şekilde işçiler kapı önüne kondu.

“Yerli ve milli” sömürünün hüküm sürdüğü TOGG’a, kurulduğu ilk günden itibaren devlet desteği ve teşviki sağlanıyor. İçerideki çalışma koşulları her geçen gün daha da kötüleşirken, işten çıkarmaların artması bekleniyor. Böylece iktidarın böbürlene böbürlene anlattığı Türkiye Yüzyılı’nın bir örneği daha, gerçek yüzüyle gün yüzüne çıkıyor.

Bu “yerli ve milli” proje, işçileri kapıya polis dikerek, eşyalarını almasına izin vermeden ve telefonla arayarak aniden işten çıkarmayı reva görüyor. Oysa kuruluşta birçok işçi, kendi işlerini bırakıp yeni kurulan fabrikada işe başlamıştı. Bunda başlangıçta sunulan cazip çalışma koşulları kadar, “Yerli ve milli” propagandasının karşılık bulması da rol oynamıştı. Tıpkı diğer milli projeler gibi, TOGG’un yaldızlarının dökülmesi çok kısa sürdü. “Yerli ve milli” propagandası, işçilerin emeklerinin yanı sıra, milli duygularının da sömürülmesini sağlıyor ve işçi düşmanlığına sessiz kalınmasını teşvik ediyor.

Oysaki kapitalistin, sömürücünün yerlisi veya millisi olmaz. Sermaye, dünyanın her yerinde emek düşmanıdır; özel mülkiyete ve sömürüye dayalı kapitalist sistemde ülke sınırları, sadece görünürde hâkim olunan coğrafyayı ve pazarı ifade eder.

Bizlere ne yalan söylerlerse söylesinler, onların vatanı ile bizim vatanımız aynı değildir.