Yolu semt pazarına düşen “masum” vekil!

“Al birini vur ötekine” diyorlar ya, durum bu. Büyük şefleri oturduğu saraydan bol keseden atıyor. IMF programını hayata geçirmesi için bakanlık koltuğuna oturttukları Şimşek ağzını her açtığında emekçiyi enflasyona ezdirmedikleri masalını anlatıyor. Baykan gibilerine de, kazara yolu sokağa düşerse, gördüğü acı gerçek karşısında büyük bir yüzsüzlükle sırıtmak kalıyor.

AKP Konya Milletvekili Mehmet Baykan’ın yolu geçtiğimiz günlerde yanlışlıkla semt pazarına düştü. Ya da peşine kameraları takıp pazara girdiğini düşünürsek, pazar alışverişinin ne kadar ucuz olduğunu göstermek istedi belki de. Ya da birkaç ay önce AKP kodamanlarının alışveriş sepetleri ile verdikleri türden bir poz vermek istedi… Ama ortaya çıkan görüntülerin kendisini rezil etmekten başka bir işe yaramadığını hepimiz izledik.

Yine de hakkını yemeyelim! Etiketleri görünce büyük bir şaşkınlık yaşayan Baykan, bozuntuya vermemek için fazlasıyla efor sarf etti. Önce meyve tezgahlarını transit geçti. Ardından kendisini haklı çıkarmak istercesine yanaştığı bir pazarcıya taze keşfettiği sorusunu yöneltti: Bir haftalık pazar alışverişi 250 liraya hallolurdu değil mi? Tabii ki sorusuna “meyve hariç” sihirli sözcüklerini eklemeyi de ihmal etmedi. Neyse ki meyvenin pahalı olduğunun farkında. Ama öyle anlaşılıyor ki, bir işçi için, daha da önemlisi çocuklar için meyvenin ne kadar önemli bir besin kaynağı olduğu konusunda hiçbir fikri yok. Ama konumuz sağlıklı beslenme için hangi gıda ürünlerine ihtiyaç duyulduğu değil. Biz hâlâ Baykan’ın 250 liralık pazar alışverişindeyiz. Ve kendisinin aldığı cevapları burada hatırlatmak gerekmiyor. Zira her hafta pazara çıktığımızda yaşadığımız acı bir gerçek bu.

Biz acı gerçeği gayet iyi biliyoruz. Ama bu beyefendiler hâlâ tam bir utanmazlıkla sokaklarda dolaşmaya devam ediyorlar. Asıl sorun da burada zaten. Baykan, daha birkaç hafta önce mecliste emekli maaşlarının 35 bin liraya çıkartılması için verilen önergeye attığı kahkahalarla yanıt veren vekillerden biri. Ama yaptığı pazar ziyaretinin attığı kahkahalar için utanmasına neden olduğunu hiç sanmıyoruz. Zira bu arsızlar utanmak gibi insani özelliklere sahip değiller.

“Al birini vur ötekine” diyorlar ya, durum bu. Büyük şefleri oturduğu saraydan bol keseden atıyor. IMF programını hayata geçirmesi için bakanlık koltuğuna oturttukları Şimşek ağzını her açtığında emekçiyi enflasyona ezdirmedikleri masalını anlatıyor. Baykan gibilerine de, kazara yolu sokağa düşerse, gördüğü acı gerçek karşısında büyük bir yüzsüzlükle sırıtmak kalıyor.