Aynı gemide değiliz!

Aynı yoksulluğu paylaşanların kader ortaklığından korkun. İşçi sınıfına mensup olanların güçlerini birleştirmesinden korkmaya devam edin. Ey sermaye sahipleri! Bilesiniz! Karşınızda el pençe görmek istediğiniz bu eller size kefen de dokuyacak.

Ne zaman yaşadığımız sefalet gündem olsa başlıyor hep aynı masal: Aynı gemideymişiz, gemi batarsa hepimiz batarmışız, birlikte göğüs gerip tüm zorlukları atlatabilirmişiz!

Sahi ne zaman bir aradaydık? En ağır şartlarda, gün yüzü görmeden saatlerce çalışırken mi? Hangi zorlukta yan yanaydık? Bizimle birlikte mi yoksulluk çektiniz? Hangi felakette yanımızdaydınız? Aç, açıkta kaldınız da bizim mi haberimiz olmadı? Hangi acılarda içtenlikle ağıtlarımıza ortak oldunuz? Siz hiç “ay sonunu nasıl getireceğim” diye kara kara düşündünüz mü? Siz hiç işsiz kaldınız mı? Hiç işten atılırsam borçlarımı nasıl öderim” diye telaşlandınız mı?

Siz çocuklarınızı en uzak diyarlarda tatile götürürken, çocuklarınıza gemicikler alırken, biz çocuklarımızla birlikte geçtiğimiz vitrinlerin önünden utangaçça başlarımızı çevirdik. Sizler çocuklarınıza hanlar hamamlar, saraylar köşkler, holdinglerinizde koltuklar miras bırakırken; bizler sizin sayenizde çocuklarımıza kölece yaşanacak bir gelecek bırakıyoruz. Çocuklarımızın da geleceğini çaldınız. Bu yüzden sizin sınıfınızın da geleceği olmayacak!

Sebep olduğunuz tüm kötülüklerin, çıkardığınız savaşların, tahrip ettiğiniz doğanın bedelini hayatımızla ödüyoruz. Ranta dayalı denetimsiz yapılaşmanın faturasını depremlerde enkaz altında kalarak biz ödüyoruz. Daha az masraf olsun diye almadığınız önlemler sonucu iş cinayetlerinde canımızdan oluyoruz.

Sayenizde her yer cinayet mahali. Caydırıcı önlemler almadığınız için, körüklediğiniz gericilik sayesinde artıyor kadın cinayetleri. Sokak ortasında, güpegündüz öldürülüyor kadınlar. Ve sizin “bir kereden bir şey olmaz” anlayışınız ve çocukta rıza aramanız yüzünden tecavüze uğruyor, katlediliyor çocuklar.

“Gemi batarsa birlikte batarız” dediğiniz düzen işte bu! Düzen geminizi yüzdüren de, aç kalan da, ölen de biziz. Ama zenginliğinizin üç kuruş bile eksilmesi endişelendiriyor sizi. Kameralar karşısında attığınız nutuklarla olmuyor kader ortaklığı. İş cinayetlerinde, depremlerde, felaketlerde can verenler kader ortağı olabilir ancak. Aynı yoksulluğu yaşayanlar, aynı kaygıları taşıyanlar, geleceği çalınanlar kader ortağı olabilir.

Zenginle yoksulun, ezenle ezilenin, sömürenle sömürülenin bir arada, aynı safta olabilmesi mümkün müdür? Bu sömürü düzeninin her anında, her yerinde sizlerle karşı karşıyayız. Şu zevki sefa sürdüğünüz şatafatlı hayatı ellerimizin nasırıyla var eden biziz. Ama bizden çaldıklarınızı geri almasını da biliriz.

Aynı yoksulluğu paylaşanların kader ortaklığından korkun. İşçi sınıfına mensup olanların güçlerini birleştirmesinden korkmaya devam edin. Ey sermaye sahipleri! Bilesiniz! Karşınızda el pençe görmek istediğiniz bu eller size kefen de dokuyacak.