Bugün de tepkilerin eyleme dönüşmesinde öncü olarak, fabrikalar arasında koordinasyonu sağlayarak, MİB ile kenetlenerek kazanmanın yolu açılacaktır.
Kocaeli Gölcük ve Yeniköy’de iki fabrikası bulunan Ford, Koç sermayesinin de Türk Metal’in de gözbebeği fabrikalardan biri. Bir ABD tekeli olan Ford Motor, dünyada ilk seri otomobil üretimini gerçekleştiren şirket. Şu an 6 kıtada 200 ülkede Ford araçlar satılıyor. Bu zenginlik elbette ki ne Henry Ford’un ne de Koç’un alınteriyle değil, işçilerin alınterine el koymalarıyla oluyor.
Ford fabrikası Türkiye’de 1960’da Kartal’da açılıyor. Türkiye fabrikasındaki üretim Ford Consul otomobil ve Ford Thames kamyon montajı ile başlıyor. ‘97’de Kocaeli Gölcük fabrikası açılıyor, 2001’de tüm üretim buraya kayıyor. 2022’ye gelindiğinde Avrupa’nın en büyük ticari araç üretim merkezi oluyor. Ne de çok çalışmış Koçlar değil mi?
Ford, ucuz işgücü cenneti olan Türkiye’de kârlarına kârlar eklemiştir. En zenginler listesinde Ford Otosan Türkiye’de üçüncü, Koç Holding ise dünyada 394. sırada yer alıyor. Ford Otosan’da ve Koç Holding’deki bu büyümenin işçilerin hayatlarına yansıyan en ufak olumlu bir yanı yok. Hatta çalışma ve yaşam koşulları daha da kötüye gidiyor. Ne de olsa onların serveti bizden çaldıkları değil mi?
Binlerce işçinin çalıştığı Ford’da dertler bitmiyor. Baskı, mobbing, işten atmalar, ağır çalışma koşulları, düşük ücretler… Sözde sendikalı, toplu iş sözleşmeli çalışıyorsun. Ancak TM’nin işçiler üzerinde baskı kurmaktan, Ford’un, Koç’un sözcülüğünü yapmaktan başka bir işlevi yok. Bu yüzden Ford işçileri her daim tepkili.
2015 Metal Fırtına’da Bursa’daki eylemli çıkışın ikinci hamlesi başta Ford olmak üzere Kocaeli hattından gelmişti. 19 Mayıs 2015’te İzmit merkez ve Sekapark’ta yapılan eylem, Ford başta olmak üzere Kocaeli’deki MESS fabrikalarının direnişte sıçrama yarattığı bir eylemdi. Yapılan açıklamada Bursa’daki işçilerin taleplerinin kendilerinin de talebi olduğunu ve atılan yaklaşık 35 işçinin işe geri alınmasını istedikleri söylendi. Türk Metal’den istifalar, hemen ardından üretimin durdurulması-fiili grevle işçilerin gücü ve kararlılığı gösterildi.
Ford işçileri 2015’te fabrikasındaki birliğiyle, Metal İşçileri Birliği ve diğer fabrikalarla koordineli hareket etmesiyle sermayeye ve Türk Metal’e karşı birleşik davranışın parçasıydı. Bu sürecin ürünü olan TOMİS’in temel kurucu unsurlarından biri de Ford’un öncü işçileriydi. Ford işçileri şimdiye kadar yarattıkları birikimi unutmamalıdır.
Bu yıl da TİS süreci öncesinde ek zam talebinin öne çıktığı fabrikalardan biriydi. Sendika temsilciliğine “ek zam istiyoruz” yazan sarı kartlar bırakıldı, sözleşme taslağının işçilerin onayına sunulması istendi. Ford işçileri, bu süreçte Türk Metal’in sözleşme taslağına da temsilcilerin tutumuna da tepkiliydi. Bu tepkiler halen devam ediyor.
2023-25 toplu sözleşme sürecinde MESS’e, Koç Holding’e, Ford’a ve tüm bunların maşası olmanın ötesine geçemeyen Türk Metal’e karşı 2015 yılında ortaya konan fiili grevden dersler çıkararak ilerlemek önemli.
Bugün de tepkilerin eyleme dönüşmesinde öncü olarak, fabrikalar arasında koordinasyonu sağlayarak, MİB ile kenetlenerek kazanmanın yolu açılacaktır.