İşçinin ne yaşadığı Arslan’ın umurunda değil!

Önemli olan şu, orta oyununun bu yeni perdesi açılırken işçi sınıfı ne diyecek? Biz, işçi sınıfını seyirci değil, taraf olmaya çağırıyoruz. Oynadıkları sahneyi bu vasat oyuncuların başına yıkmaya çağırıyoruz.

HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, 2026 yılında geçerli olacak asgari ücretin belirlenme sürecine katılmayacaklarını açıkladı. Yaptığı açıklamada Arslan, AKP’ye de akıl verdi, “Faturayı hükümet ödüyor, siz bu işe niye karışıyorsunuz?” diye sordu.

Arslan’a göre hükümet komisyonda yer almamalı, taraflar isterse hakemlik görevi üstlenmeliymiş. Yoksa insanlar “Cumhurbaşkanı asgari ücreti artırmadı” diye düşünüyormuş! Yeri geldiğinde Erdoğan’a saatlerce methiyeler dizen, teşekkür üstüne teşekkür eden Arslan, asgari ücret döneminde işçilerin sermaye devletine güveninin zayıflamasına fazlasıyla üzülmüş görünüyor.

Arslan, devletin zaten sermayenin safında olduğu gerçeğinin tüm çıplaklığı ile ortaya serilmesinden huzursuz oluyor. Bunun üstünü madrabazlıklarla örtmek istiyor. Yoksa, kendi önerisinde de devlet komisyonda tarafsız(!) hakem olarak yer almaya devam ediyor.

Bu sendika bürokratı da gayet iyi biliyor ki gerçekte ise devlet her zaman sermayenin tarafında. Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda ve her yerde. Onun varlık nedeni sermayenin çıkarlarının korunması önündeki engellerin temizlenmesidir. Hak-İş başkanı bir kez daha iktidarı korumaya çalışırken kendi gerçek safını da belli etmiş oluyor.

Yıl başında Türk-İş Genel Başkanı Ergun Atalay da komisyon garabetine sözde tutum almış, bundan sonra komisyon toplantılarına katılmayacaklarını söylemişti. Şimdi de Arslan aynı şeyi söylüyor.

Normalde Asgari Ücret Tespit Komisyonu adı altında oynanan orta oyununa piyon olmayı reddetmeleri önemli olurdu. Eğer karşılığında bir mücadele örgütleyecek olsalardı. Ama, biz ne yapacaklarını da niyetlerini de biliyoruz! Köşelerine çekilip üç maymunu oynayacaklar, ondan sonra da “Biz, zaten komisyon da yoktuk!” diyerek sorumluluğu üzerlerinden atmaya çalışacaklar.

Komisyonda ya da değil, asgari ücret döneminde işçi sınıfının karşısında üç güç var: iktidar, sermaye ve sendikal bürokrasi. Kıvranmaların bugünden başladığına bakılırsa, bize yine sefalet ücreti reva görülecek. Onların ne istediği de, ne yapacakları da belli.

Önemli olan şu, orta oyununun bu yeni perdesi açılırken işçi sınıfı ne diyecek? Biz, işçi sınıfını seyirci değil, taraf olmaya çağırıyoruz. Oynadıkları sahneyi bu vasat oyuncuların başına yıkmaya çağırıyoruz.