“Kadınlar bu direnişe çok inandılar”

Greif Hadımköy fabrikasında kadın işçi sayısı çok azdı. İşgal öncesi kadın işçilerle kurulan temas sınırlıydı. Kadın işçilerin üzerindeki aile baskısı, erkek işçilerin kadın işçileri küçümseyen, ikinci cins gören anlayışı bunun en önemli nedenlerindendi.
Direnişle birlikte sendikaya üye olmayan işçiler de sürece dahil oldu. Fabrika komitesi 15 kişiden 40 kişiye çıkarıldı. Bölüm komitelerine yeni katılımlar oldu. Erkek işçiler bölüm komitelerine kadın işçileri seçmiyorlardı. Sadece bir bölümde kadın işçi bölüm komitesine seçilmişti.

Direnişin ilk günlerinde devrimci işçilerin tüm çabalarına rağmen kadın işçilerin komitelerdeki temsiliyeti artırılamadı. Erkek işçilerdeki gerici algıyı parçalamak, kadın işçilerin kendilerine güvenmelerini ve direnişte etkin yer almalarını sağlamak için kadın komisyonu kuruldu.

Direnişin 13. gününde kurulan komisyon hızla çalışmalarına başladı. Devrimci işçiler daha fazla kadının komitelerde yer alması için tartışma başlattılar.

Zorlu geçen toplantının ardından 5 kadın işçi daha fabrika komitesine dahil edildi. Direnişteki 600 işçiden 30’u kadın işçiydi. Fabrika komitesi 45 kişiye çıkmıştı ve bunların 6’sı kadın işçilerdi.

Kadın komisyonunun kurulması, fabrika komitesinde kadın temsiliyetinin artması kadın işçileri direnişte hızla öne çıkardı. Erkek işçilerin küçümseyen tutumları, düzenin gerici temelde yarattığı kadın algısı hızla kırılmaya başladı. Yerini kadınlara daha fazla saygı ve güvene bırakmaya başladı.

Kadın komisyonu iç eğitim ve tüm işçilere dönük eğitim programıyla faaliyetlerine başladı.

Atılan ilk adımlardan biri kadın ile erkeğin eşitliğini ve sermayeye karşı mücadelede birlikteliğini öne çıkaran seminerler oldu. Kadın komisyonunun hazırladığı seminerlere bütün işçilerin katılımı zorunluydu. Yaklaşan 8 Mart’a da kadın komisyonu hazırlık yaptı. 8 Mart etkinliği işgal fabrikasında tarihsel ve sınıfsal özüne uygun gerçekleştirildi.

Greif kadın komisyonu erkek işçilerin eşlerini de direnişin aktif parçası yapmak için çalıştı. Ev ziyaretleri, fabrikada yapılan etkinliklere erkek işçilerin eşlerinin katılımının sağlanması gibi adımlar atıldı. Özgüven kazanan direnişçi kadınlar yılgınlık yaşayan, umutsuzluğa düşen erkek işçilerin silkinmesini de sağladılar. “Bir şey yapmayalım, bekleyelim” düşüncesinin yayıldığı günlerde direnişçi kadınlar E-5’i, Boğaz Köprüsü’nü kapama eylemleri gerçekleştirdiler. İnanç ve kararlılıklarıyla direnişin sürükleyici gücüne dönüştüler.

Direnişte özneleşen, sınıf olmanın gücünü gören, özgüven kazanan kadınlardan biri, “Kadınlar bu direnişe çok inandılar” sözleriyle inançlarını en özlü biçimde ifade etmişti.

Direniş Greif’in kadın işçilerine bilinç ve kimlik kazandırmıştı. Direnişte öne çıkan kadınlar hayatın her alanında kadın-erkek eşitliğini inşa etmeye başlamışlardı. Bunun ilk sonuçları aile baskısı başta olmak üzere tüm baskılara rağmen, fire vermeden direnişte sonuna kadar kalmaları oldu.