Demokrasi kavramı üzerine 5 / İşçi demokrasisi

Demokrasi kavramının bu kadar geniş ve çıkarları birbiriyle zıt kesimler tarafından sözde de olsa sahiplenilmesi, herkesin gerçekte her sınıfın kendine ait bir demokrasi tanımı ve anlayışı olmasından gelmektedir. Ama burjuva ideologlar ve siyasetçiler bu temel gerçeğin üstünü örtmek için çaba gösterirler ve burjuva demokrasisinin tüm toplum için demokrasi olduğu konusunda ısrar ederler.

Burjuva demokrasisi kendinden önceki sistemlere göre tarihsel bir ilerlemeyi temsil eder. Ama birçok zaman unutulan ya da unutturulmaya çalışılan temel gerçek şudur: Burjuva demokrasisinin işçi sınıfı ve emekçilere sağladığı iddia edilen hak ve özgürlükler hiç de burjuvazinin lütfu değildir. Aksine bu hakların tamamı işçi sınıfının burjuvazi ve diğer egemen sınıflara karşı mücadelesi içinde kazanılmıştır. Burjuvazi bunlara kâh mecbur kaldığı için kâh toplumun çoğunluğunu oluşturan işçi sınıfı ve emekçileri düzen içinde tutmak, böylece kendi iktidarını kaybetmemek için rıza göstermek zorunda kalmıştır.

Önceki yazımızda söylediğimiz gibi bugün dünyanın her yerinde burjuvazi kitlelerin demokratik hak ve özgürlüklerini ortadan kaldırmaya çalışmaktadır. Ve buna karşı burjuva demokrasisinin sınırlı biçimsel kazanımlarını korumak bile işçi sınıfı ve emekçilere kalmaktadır.

İşçi sınıfının hem kendisinin hem de tüm toplumun demokratik hak ve özgürlükleri için mücadele etmesi elbette gereklidir. Ancak bu yapılırken özellikle unutulmaması gereken bir gerçek vardır. Günümüz burjuva demokrasilerinin her geçen gün biraz daha baskıcı ve otoriter yönetimlere dönüşmesi burjuvazi için tercihten çok bir zorunluluktur. Çürüyen kapitalist sistem ancak baskı ve zorbalıkla ayakta durabilmektedir. Bu yüzden işçi sınıfı demokratik hak ve özgürlükler için mücadelesini başarıya ulaştırmak istiyorsa çürümüş burjuvazinin iktidarını yıkmak ve yerine kendi sınıf iktidarını kurmak zorundadır. Bu iktidarın uygulayacağı demokrasi ise burjuva demokrasisinden yalnız biçim olarak değil içerik olarak da çok farklı olacaktır.

Eğer demokrasi halkın egemenliği anlamına geliyorsa gerçek bir demokraside insanların yalnız yönetim işlerinde değil üretim sürecinde de söz sahibi olması gerekir. Oysa özel mülkiyete dayanan kapitalist toplumda bu imkansızdır. İşçi demokrasisi işçi sınıfı önderliğinde birleşmiş geniş emekçi kitlelerin bilinçli eyleminin ürünüdür. Asıl anlamını emekçi insanın özgürleşmesinde, yalnız yönetim işlerinde değil toplumsal yaşamın temeli olan üretim işlerinde de söz sahibi olmasında bulur. İşçi sınıfı ve emekçiler fabrika komiteleri, sendikalar, meclisler üzerinden üretim sürecini bizzat planlayıp uygularlar.

İkinci olarak en ideal burjuva demokrasisi bile temsili mekanizmalara dayanır. Bu temsili mekanizmaların başında seçimler gelir. Burjuva demokrasisi kitleleri 4-5 yılda bir oy vermek için sandığa çağırdıktan sonra onları siyasal yaşamın dışına iter. Oysa ki işçi demokrasisi yapısı gereği yığınların sürekli ve etkin bir politik yaşamına dayanmak zorundadır. Yoksa ayakta kalamaz. Meclisler, işyeri komiteleri üzerinden her bir işçi siyasal yönetim mekanizmalarına doğrudan katılır.

Böylece bürokratik devlet makinesinin yerini işçi sınıfının özyönetim organları olan sovyetler/konseyler alır. İşçi-emekçi kitleler bu özyönetim organları (sovyetler) üzerinden bizzat “devletin” kendisi haline gelirler. Siyasal iktidarın yönetimini eline geçiren işçi sınıfı, üretim araçlarını toplumsallaştırırak kapitalist özel mülkiyete son verir ve böylece yalnız siyasal yaşamda değil ekonominin yönetiminde söz ve karar sahibi olur.

İşçi demokrasisi yalnız yasama ve yürütmeyi kendi meclisleri üzerinden birleştirmekle kalmaz aynı zamanda çürümüş profesyonel yargı sistemini de tasfiye ederek yargı yetkisini de üyeleri işçi ve emekçilerden oluşan halk mahkemelerine verir.

İşçi demokrasisinin temel koşulu burjuvazinin sınıf iktidarının yıkılıp yerine işçi iktidarının kurulmasıdır.

İşçi demokrasisinin, burjuva demokrasisinden binlerce kat daha demokratik ve üstün olduğu gerçeği gerek Paris Komünü deneyimi gerekse 1917 Ekim Devrimi’yle somut olarak doğrulanmıştır.