“Fabrikalara dönük kreşle ilgili yasal düzenlemedeki haklarını bilmeyen geniş bir kesimle karşılaşıyoruz. Hak bilincinin zayıflığı birçok konuda olduğu gibi kreş konusunda da karşımıza çıkıyor.”
Toplumun geleceği olan çocukların bakımı toplumsal bir sorumluluk olarak görülmelidir. Ama bu yükümlülük kadınların üzerine yıkılmış durumda. Ne devlet yeterli kamusal hizmet veriyor ne de patronlar sadece istihdam kaygısıyla bile olsa yasal zorunluluklarını yerine getiriyor. Tam da bu noktada çocuk bakımı kadının çalışma yaşamına ve toplumsal yaşama katılmasının önündeki en başlıca engellerden biri olarak orta yerde duruyor. Yaşamın yarısı olan kadınların üretime, sosyal ve kültürel hayata, siyasal yaşama katılabilmesi önemli ve gereklidir. Bunun için çocuk bakımı kadının üzerinden alınıp toplumsal kurumsallaşmalarla çözülmelidir.
Hak arama bilinci oluşturulmalıdır!
Fabrikalara dönük kreşle ilgili yasal düzenlemedeki haklarını bilmeyen geniş bir kesimle karşılaşıyoruz. Hak bilincinin zayıflığı birçok konuda olduğu gibi kreş konusunda da karşımıza çıkıyor. Sorgulatma ve bilinç oluşturma gibi sıfır noktalarından başlamak gerekiyor. İkinci sorun alanı da çocuk bakımını kadının yükümlülüğü olarak gören zihniyetin bu hakkın toplam işçileri kapsaması noktasında bir bakışa sahip olmaması. Toplumdaki cinsiyetçi iş bölümü çocuk bakımını tek başına kadının yükümlülüğü olarak tariflemekte, tüm planlama anne üzerinden yapılmaktadır. Öncelikle ebeveyn sorumluluğu olarak görülmesi gerekir ve bu bilinç oluşturulmalıdır. Kreş ve çocuk bakımıyla ilgili hem yasada olanların uygulanması hem de yasal hakların daha ileri bir düzeye getirilmesi için sendikalar sorumlulukla hareket etmeli ve işçilerin birliği güçlenmelidir.
Kreş hakkı için kadın işçi ve sayısı önkoşulu kaldırılmalıdır!
Bugün sınırlı da olsa yasalar fabrikada, işyerinde çalışan kadın işçi sayısına göre kreş, çocuk bakım odası açma zorunluluğu getiriyor. 150 ve üzeri kadın çalışan varsa kreş, 100 ve üzeri kadın çalışan varsa çocuk bakım odası açılması zorunlu. Yasalarda hakların eksik kalmasını bir yana koyalım, yasada olan kadarı bile uygulanmıyor. Patronlar yasalara uymamanın cezasını verip açmamayı tercih ediyor. Ve bu cezalar hiçbir yaptırım gücü olmayacak kadar komik, düşük rakamlar. Kimi şirketler, kreş yardımı yapıyor görüntüsü ile bu konuda sorumlu davranmış gibi yapıyor. Verdikleri kreş yardımı, kreş ücretlerinin en fazla yarısını karşılayacak miktarda. Kamuda olan kreşler ise yıllar içerisinde kapanarak sayısı azaldı.
Çocuk bakımı ve kreş hakkıyla ilgili;
– Fabrika, işyerleri ve mahallelerde ücretsiz ve nitelikli kreşler açılmalıdır.
– İhtiyaç dahilinde kreşler 7/24 açık olmalıdır.
– Kreş hakkı için kadın işçi ve sayı önkoşulu kaldırılmalıdır.
– Yükümlülüklerini yerine getirmeyen kapitalistlere yönelik yaptırımlar arttırılmalıdır.