Bulutlarla taşınan ölüm…

“Emperyalist barbarlık dünyamızı ve insanlığı tehdit etmeye devam ediyor. Emperyalist devletler arası rekabet, masum halklara bomba olarak yağıyor. Hiroşima ve Nagazaki’ye atılan atom bombalarının üzerinden 78 yıl geçti. Bugün 9 ülkenin elinde yaklaşık 12 bin 700 nükleer başlık bulunuyor. ABD emperyalizminin bunların 5 bin 428 tanesini elinde bulundurduğu ifade ediliyor. Dünyada bulunan kullanıma hazır 9 bin 440 başlığın toplamının hasar verme potansiyelinin, Hiroşima’ya atılan atom bombasının 138 bin katı olduğu tahmin ediliyor.”

İkinci paylaşım savaşı Sovyet halklarının faşizmi ezen tarihi zaferiyle fiili olarak bitmişti. Milyonlarca insan Alman burjuvazisinin kapitalizmin büyük bunalımına yanıtı olan faşizmin yol açtığı büyük yıkımda yaşamını yitirmişti. Kentler yok olmuş, ülkeler harabeye çevrilmiş, insanlık büyük bir barbarlıkla yüz yüze kalmıştı. Kızıl Ordu’nun Alman savaş makinasını püskürtmesi, Berlin’e yürüyerek kızıl bayrağı göndere çekmesi dünya halklarına büyük bir umut, cesaret ve özgüven kazandırmıştı. Başını ABD’nin çektiği emperyalist batı dünyası ise “müttefik devletler” cephesinde olmalarına rağmen, kendi bahçelerinin çocuğu Hitler’in yenilgisini büyük bir tedirginlikle karşılamıştı. Gücünü herkese, özellikle de Sovyetler Birliği’ne göstermeli, “kudretini” kanıtlamalı, eşitlik ve özgürlük isteyen dünya işçi sınıfına gözdağı vermeliydi. Bildiği tek şeyi yaptı. Yok etmek!

Tarih 6 Ağustos 1945, Saat: 08.15… ABD ordusunun devasa bombardıman uçağı, Japonya’nın Hiroşima kentinin üzerinden geçerken, insanlık tarihinin en büyük buluşlarından birisi, bu kez insanlık tarihinin en büyük katliamı için gökten yere bırakıldı. Atom bombası. Kadın, çocuk, genç, yaşlı, on binlerce insan anında küle döndü. Ortaya çıkan üç bin santigrat derece ısı şehrin yüzde 70’ini yok etti. Saatte 1800 km hızla esen alev rüzgarı koca kenti dümdüz etti. İlk anda 80 bin, birkaç ay içinde bir o kadar daha insan acılar içinde öldü. ABD emperyalizminin “kudreti” üç gün sonra bu kez Nagazaki kentinin üzerinde görüldü. Daha büyük, daha etkili ikinci bomba bırakıldı boşluğa, insanlığın kalbine. Şehrin yarısından fazlasını kavurdu, yıktı, on binlerce insanın anında ölmesine yol açtı. Tüm bitki ve doğal yaşam yok edildi. Nazım’ın Kız çocuğu şiirinde bahsettiği bulutlar, taşıdığı radyasyonla on yıllarca ölüm taşıdı oradan oraya… Ot bitmedi, çiçek açmadı, hasta ve sakat doğumların arkası kesilmedi.

Dönemin ABD Başkanı Truman, insanlık kıyımının hemen ardından büyük bir sevinçle “deneylerinin başarılı olduğunu” duyurdu dünyaya. Truman’ın basın sekreteri de yaşananı “evrenin en büyük gücünün işe koşulmasıdır” olarak açıkladı. “Deney” dedikleri atom bombasıyla bugün hala etkileri devam eden yıkımda yüz binlerce insanın ve canlı türünün yok edilebiliyor olduğunun görülmesiydi. “Evrenin en büyük gücü” ise atomun parçalanmasıyla ortaya çıkan devasa enerjiydi. Emperyalist dünyanın savaşı buydu, bilimden anladığı, sevincini duyduğu başarısı…

Kimsenin karşısında duramayacağı bir emperyalist egemenlik ve yağma düzeninin tahkim edilmesi… Dünyanın paylaşılmasında en önde olmak… Güç gösterisi, kan ve can üzerine inşa edilmiş, insanlığın kırımı ile ulaşılmış bir zafer… Evet Almanlardan önce yapmış, denemiş, başarılı olmuşlardı. Gururlandıkları buydu.

ABD emperyalizmi savaşın ardından dünya egemenliğini ilan etti. Atom bombası bir daha kullanılmadı. Ama dünyanın birçok coğrafyasına taşınan savaşlar, yıkımlar, yağma ve talan milyonlarca insanı yaşamdan kopardı. Yerinden yurdundan etti. Açlığa, sefalete, köleliğe mahkûm etti. Kimi zaman Irak’ta yaptığı gibi “nükleer silah yapıyorlar” bahanesiyle ülkeleri işgal etti, milyonları katletti.

Emperyalist barbarlık dünyamızı ve insanlığı tehdit etmeye devam ediyor. Emperyalist devletler arası rekabet, masum halklara bomba olarak yağıyor. Hiroşima ve Nagazaki’ye atılan atom bombalarının üzerinden 78 yıl geçti. Bugün 9 ülkenin elinde yaklaşık 12 bin 700 nükleer başlık bulunuyor. ABD emperyalizminin bunların 5 bin 428 tanesini elinde bulundurduğu ifade ediliyor. Dünyada bulunan kullanıma hazır 9 bin 440 başlığın toplamının hasar verme potansiyelinin, Hiroşima’ya atılan atom bombasının 138 bin katı olduğu tahmin ediliyor.

Emperyalistler arası gerilimler, çıkar çatışmaları, nüfuz mücadeleleri dünyamızı bir yıkıma doğru sürüklüyor. Ülkelerin silahlanma yarışı hız kazanmış durumda. ABD merkezli NATO’nun genişleme çabaları Ukrayna’da savaşa yol açtı. Gelinen yerde ABD ve Rusya’nın birbirlerini nükleer silah kullanmakla tehdit etmesi gerilimin boyutunu gösteriyor. Putin diyor ki “Rusya’nın olmadığı bir dünya olmasa da olur!” Ve ellerinde bunu yapabilecek güçleri var.

İşçi sınıfı ve emekçi kitleler, ezilen ve sömürülen halklar ayağa kalkmalıdır. Dünyamızı, tüm insan ve canlı türünün geleceğini tehdit eden emperyalist-kapitalist dünya düzenine karşı mücadele etmelidir. İnsanın insanı sömürmediği, baskının, sömürünün ve savaşların olmadığı eşit ve özgür bir dünyayı inşa etme mücadelesini büyütmelidir.