OVP sadece saray rejimi için günü kurtarmaya yönelik bir peri masalı değil aynı zamanda işçi sınıfına karşı bir savaş ilanıdır. Yıllardır türlü yol ve yöntemlerle güçten düşürülmüş ve örgütlülüğü zayıflatılmış sınıf hareketi bu savaş ilanına karşı hızla saflarını toparlamalı ve harekete geçmelidir.
2024-2026 yıllarını kapsayan Orta Vadeli Program (OVP) sarayın imzası ile 6 Eylül’de açıklandı. Böylece saray rejiminin ekonomiyi nasıl bir “rasyonel” zemine oturtacağı bir kez daha görülmüş oldu.
Program, pandeminin ve Rusya-Ukrayna savaşının dünya ekonomisinde yarattığı tahribata ilişkin bir saptama ile başlıyor. Buna rağmen dünya ortalamasının iki puan üzerinde bir büyüme oranının sağlandığını gururla ifade ediyor. Ama her nedense dünya ortalamasının neredeyse bir buçuk katı büyüme ile gözbebeği olması gereken bir ekonominin yine o sahada yaşadığı güven kaybından, neden “rasyonel politikalara dönme” ihtiyacı hissedildiğinden ise hiç bahsetmiyor. Demek ki bazı rakamsal büyümelerin bir anlamı bulunmuyor.
Bununla birlikte OVP’nin en çok tartışılan kısmı enflasyon üzerine tahminleri oldu. Yıl içinde üç kez revize edilen 2023 yılı enflasyon tahmini OVP’de yüzde 65 olarak yenilendi. Burjuva iktisatçılar tarafından çok daha gerçekçi bulunan bu tahminin gerçek hayattaki karşılığı ise bir kez daha peri masalı olmanın ötesi değil. OVP’nin açıklanmasının hemen öncesine ait ağustos ayı enflasyon verilerinde yalancı TÜİK yıllık yüzde 58,9 enflasyon oranı açıklarken ENAG’ın verilerine göre bu oran yüzde 128 düzeyinde. OVP’ye göre 2024 yılında yüzde 33, 2025 yılında yüzde15.2, 2026 yılında ise yüzde 8.5 oranında enflasyon bekleniyormuş. Bu arada bundan önceki üç programda 2023 yılı enflasyon hedefinin sırasıyla yüzde 5, yüzde 8 ve yüzde 25 olarak yer aldığını hatırlarsak, iktidarın sığındığı masallarda herhangi bir gerçeklik kaygısı taşımadığını görmüş oluruz.
Benzer şekilde dolar kuru için 2023 yılı hedefi önceki OVP’lerde sırasıyla 8.02, 9.77, 21.51 olarak yer alıyordu. Zamanında dolar kuru üzerine bol bol ahkam kesen damat Berat’ın adını bile hatırlayan yok artık. Ama 2024-2026 OVP’sinde 2023 yılı dolar kuru ortalaması 23.88 TL olarak yer alıyor. Ve doların 2024’te 36.74, 2025’te 43.93, 2026’da 47.79 TL olacağı varsayılıyor. Bu varsayımların gerçek hayatta nasıl bir tablo karşımıza çıkaracağını öngörmek hiç de zor değil. Bu masalsı tahminlere göre bile dolar kurunun iki katına çıkacağı ortadayken, buna rağmen enflasyonun nasıl tek hanelere düşeceğine ilişkin iktidarın bir yanıtı yok elbette.
Peki ya milli gelir? 2023 yılında kişi başına düşen milli gelir 12.415 dolar olarak hesaplanmış. 2026 yılında ise 15 bin dolara yaklaşacağı öngörülüyor. Kişi başına düşen milli gelirin bu düzeylerde arttığı iddia edilirken, işçi ve emekçilerin milli gelirden aldığı pay ise küçülmeye devam ediyor. Yani bir yandan milli gelir artarken öte yandan işçi ve emekçilerin geliri düşüyor. Program artan milli gelirle övüneyim derken, servetin belli ellerde toplandığını, servet-sefalet kutuplaşmasının hiç olmadığı kadar derinleştiğini itiraf ediyor.
Sonuç olarak saray rejimi peri masallarının arkasına saklanarak günü kurtarmaya çalışıyor. Kapitalist ekonomiyi “rasyonel” zemine oturtma çabalarının ise işçi ve emekçilerin yaşamında en küçük bir olumlu değişim yaratması mümkün değil. Hatta OVP haddini ve sınırını da aşan bir şekilde öngördüğü yapısal reformlar ile işçi sınıfına yönelik yeni bir saldırı dalgasının da işaretlerini veriyor. Bir orta vadeli programda neden yer aldığı belli olmasa da esnek çalışma uygulamalarının genişletilmesi ve bir kez daha kıdem tazminatı hakkının gasp edilmesi hedefler arasında. Yani sarayın ekonomiyi “rasyonel” zemine oturtma politikası işçi sınıfının kazanılmış haklarının tasfiyesinden ve emek rejiminin kapitalist ekonominin ihtiyaçları doğrultusunda en acil şekilde yenilenmesinden geçiyor.
Bu yanıyla OVP sadece saray rejimi için günü kurtarmaya yönelik bir peri masalı değil aynı zamanda işçi sınıfına karşı bir savaş ilanıdır. Yıllardır türlü yol ve yöntemlerle güçten düşürülmüş ve örgütlülüğü zayıflatılmış sınıf hareketi bu savaş ilanına karşı hızla saflarını toparlamalı ve harekete geçmelidir.