Ayakta kalmak, kurdukları düzeni devam ettirmek, gerici çıkarları topluma dayatabilmek için boyun eğmiş, sinmiş insanlar olsun istiyorlar. Başaramayacaklarını gördüklerinde, daha fazla baskı ve zorbalıkla toplumun karşısına çıkıyorlar.
Milyonlarca insanın haklı ve meşru tepkisinin dışavurumu olan Gezi Direnişi, aradan 12 yıl geçmesine rağmen gündemden düşmüyor. Son olarak dizi-film sektöründe tekelleşme iddiası ile başlayan tartışmalar ve bu tartışmaların odağındaki isim olarak menajer Ayşe Barım Gezi Direnişi’ni organize etmek gerekçesiyle tutuklandı. Kimi sanatçılar önce tanık olarak ifadeye çağrıldı, ardından ise yalancı tanıklık gerekçesiyle soruşturma başlatıldı. Yaşanan, AKP iktidarının keyfi talimatlarıyla mahkeme kararları aldırması ve istediği insanı cezaevine göndermesinin yeni bir örneği. Aynı zamanda son dönemde tırmanan ve toplumun birçok kesimini hedefleyen baskı ve sindirme politikalarının bir parçası.
AKP gericiliğinin topluma dayattığı saldırıların yol açtığı bu büyük kalkışma iktidar sahiplerinin kâbusu olmaya devam ediyor. 22 yıllık iktidarı boyunca hayata geçirdiği pervasızca adımları önemli bir direnç görmeden atan AKP, milyonların haklı öfkesinden korkmaya devam ediyor. Bunun için ikide bir Gezi Direnişi ile hesaplaşmaya, bu direniş üzerinden toplumu korkutup sindirmeye ve gerici propaganda ile kutuplaştırmaya çalışıyor.
Gezi Direnişi üzerinden açılan birçok dava beraatlerle sonuçlanmışken, Gezi aynasında kendi sonunu gören iktidar ısmarlama mahkeme kararlarıyla saldırılarını sürdürüyor.
Anayasa Mahkemesi kararı ortada iken, TİP Milletvekili Can Atalay hâlâ cezaevinde tutuluyor. Gezi Direnişi vesilesiyle yeni davalar açılıyor. İktidar ortağı MHP’nin başındaki zat zaman zaman Gezi’yi hatırlatarak, “hele bir sokağa çıkın” tehditleri savuruyor. Şu sıralar sanatçıları hedef alan adımlarla, Gezi Direnişi’ne katılmış milyonlara gözdağı verilmek isteniyor.
Çok yönlü kriz ve açmazlar derinleşirken, başta işçi ve emekçiler olmak üzere toplumun geniş kesimlerinde öfke ve tepki birikirken, kısacası Gezi Direnişi’ni ortaya çıkartan dinamikler bugün çok daha güçlü bir içeriğe sahipken AKP-MHP iktidarının Gezi kâbusu görmesi doğal.
Ayakta kalmak, kurdukları düzeni devam ettirmek, gerici çıkarları topluma dayatabilmek için boyun eğmiş, sinmiş insanlar olsun istiyorlar. Başaramayacaklarını gördüklerinde, daha fazla baskı ve zorbalıkla toplumun karşısına çıkıyorlar.