Komşu annelik projesi, Aile Yılı adı altında ortaya konan işçi ve emekçi kadınlara yönelik hak gasplarının, esnek ve güvencesiz çalışma modellerinin bir parçasıdır.
Kamu kreşleri “tasarruf” adı altında bir bir kapanıyor. CHP’li belediyelerin açtıkları düşük ücretli kreşlerin sayısı yetersiz ve kayyım tehdidi altında. Fabrikalarda ise patronlar yasal zorunlulukları olan kreş açma yükümlülüklerinden kendileri için bir caydırıcılığı olmayan “ceza”ları ödeyerek ya da kreş ücretini karşılamayacak “kreş desteği” vererek sıyrılıyorlar. Ücretsiz ve nitelikli kreş ihtiyacı tüm yakıcılığıyla ortadayken sermaye devleti çözümü “komşu annelik”te buldu.
Aile Yılı kapsamında ortaya konan projelerden birisi olan “komşu annelik” uygulaması Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve UNICEF iş birliği ile Ankara, İstanbul ve İzmir’de başlatıldı. Bu uygulamayla 65 yaşından genç, en az ilköğretim mezunu kadınlar sadece 5 gün eğitim alarak evlerinde 5 çocuğa bakıcılık yapabilecekler. Bakanlık bu projenin duyurusunu “Nitelikli Çocuk Bakıcıları Aracılığıyla Ev Temelli Çocuk Bakım Hizmet Modeli Geliştirme Projesi” olarak duyurdu. Proje, çalışan annelere bir “müjde” olarak sunuluyor, 32 ay boyunca pilot uygulama olarak uygulanacağı belirtiliyor. Böylece kreş çağında çocuğu olan kadınların en yaygın talebi olan “ücretsiz ve nitelikli kreş” talebi bir kez daha geçiştiriliyor.
Komşu anne projesi 32 aylık bir pilot uygulama olması sebebiyle geçici bir çözüm sunmaktadır. Ayrıca bu sözde çözüm, ev gibi denetlenemeyecek bir ortamda ve bu işin bilimsel eğitimini almamış kişiler tarafından gerçekleştirilecek olması sebebiyle çocuk bakımı konusunda güvenilir de değildir. Uzmanlar bir kişinin kreş çağındaki beş çocuğa nitelikli bir şekilde bakmasının mümkün olmadığını ortaya koymaktadırlar.
Sermeye devleti kreş sorununa kalıcı bir çözüm getirmek yerine uluslararası fonlardan da yararlanarak, bu sorumluluğu esnek ve güvencesiz çalışma koşullarıyla “bakıcı” olacak kadınların omuzlarına yıkmaktadır. Küçük çocuğu olan kadınlar için “komşu annelik” projesinin bir çözüm olmayacağı ortadadır. Bir kez daha parası olan ya da bir şekilde imkân yaratabilenler yüksek ücretli kreşlere yönlendirilmekte, bu imkânı olmayan kadınlar ise iş yaşamının dışına itilmektedir.
Komşu annelik projesi, Aile Yılı adı altında ortaya konan işçi ve emekçi kadınlara yönelik hak gasplarının, esnek ve güvencesiz çalışma modellerinin bir parçasıdır. İşçi ve emekçi kadınların hem kendi gelecekleri hem de çocuklarının geleceği için bu sözde çözümlere karşı sesini yükseltmesi gerekmektedir. Kreş çağında çocuğu olan kadınların özgürce iş yaşamına katılabilmek ve çocuklarının psikolojik ve fiziksel açıdan sağlıklı büyüyebilecekleri bir eğitim alabilmelerini sağlamak için mücadeleden başka bir seçeneği bulunmamaktadır.
Tüm fabrikalara/işyerlerine, OSB’lere ve mahallelere 7/24 açık, ücretsiz, nitelikli kreşler açılsın!
Fabrikalarda/işyerlerinde kreşler, sayı sınırlaması olmadan kadın ve erkek tüm işçilerin çocuklarını kapsasın!
Kreş yükümlülüğünü yerine getirmeyen kapitalistlere cezalar caydırıcı olacak şekilde artırılsın!
Çocuk bakımı kadınların üzerindeki bir sorumluluk olmaktan çıkartılsın; toplumsallaştırılsın!