Popüler kültür ve piyano çalan kurye işçisi

Haftalar boyunca piyano çalan bir kurye işçisinin sosyal medyada yayılan videosu konuşuldu ve tartışıldı. Kimileri bu durumun olağanüstülüğünden, o gencin derhal piyanist olması gerektiğinden dem vururken, kimileri de bir işçinin nasıl olup da piyano çalabildiğini şaşkınlıkla izlemekle yetindi. Sınıflı toplumlarda insanlara biçilen roller vardır. Ve bu rollerin dışına çıkılması şaşkınlık yaratır. Uzun saatler çalışan bir işçinin şu veya bu kültürel üretkenlik göstermesi, hele de bunu piyano çalmak gibi “üst sınıflara” ait bir beceri gibi sunulan bir alanda yapması bu nedenle şaşırtıcı bir olay haline geldi. Ve hızla popülerleştirildi.

Aslında şaşılması gereken, derinleşen siyasi ve toplumsal kriz koşullarında, açlık, yoksulluk, sefalet, düşük ücretler, hayat pahalılığı, işsizlik vb., ciddi ve yakıcı sorunların yaşandığı bir dönemde, ülkenin gündemini böyle bir olayın bu kadar meşgul etmesi olmalıydı.

Bu ülkede sanat eğitimi almış binlerce insan değişik sektörlerde çalışmaktadır. Uzun ve yorucu çalışma saatlerine, insanlık dışı çalışma koşullarına rağmen birçok işçi şu veya bu düzeyde sanatsal üretimde bulunmaktadır. Daha önemlisi ise, Sovyetler Birliği’nde bu alanda yaşananlardır. İşçilerin, köylülerin, yoksul emekçilerin içinden nice yazarlar, şairler, oyuncular, sanatçılar, bilim insanları vb. çıkmıştır. Çünkü sosyalist kültür anlayışı bilimi, sanatı vb. küçük bir azınlığın tekelinden almış, geniş yığınların katılımı sağlanmıştır. Böylece sanatı bireysel yeteneklerin dışına çıkararak, ona toplumsal ve kollektif biçim vermiştir.

Kapitalizm, insanları insani olan her şeyden yoksun bırakarak kendine ve topluma yabancılaşmasını dayatıyor. İşçiler her gün düşük ücretlerle, sağlıksız ve güvencesiz koşullarda uzun saatler boyu çalışmıyor olsalar, yani kendilerine sanat ve kültür için zaman ayırabilseler, elbette içlerinden daha fazla piyanist, şair, tiyatrocu, ressam vb. çıkacaktır. Bunu engelleyen bizzat kapitalizmin kendisidir.

Sanatı tüm topluma yaymak, işçi sınıfı ve emekçilerin sanatsal üretkenliğini artırmak mevcut sistem içinde pek mümkün olmayan bir şeydir. Kapitalist sistemin yapabileceği, bugün yaşananın kendisidir. Piyano çalan bir işçinin hızla popüler bir figüre çevrilmesi, ardından işyerindeki konumunun değişmesi, sanatçıların ziyaretlerde bulunması, pek hayırsever burjuvaların eğitimi için destek vaadetmesi ya da piyano göndermeye kalkması… Tüm bunlar, kapitalizmin sadece sanata değil işçi sınıfı ve emekçilere bakışını da yansıtmaktadır.