AKP iktidarı çağ dışı cemaat, tarikat ve örgütlenmelerin ortak bir ittifakıdır aynı zamanda. Kadını insan yerine bile koymayan, onu toplumsal yaşamdan dışlamayı dini bir vecibe sayan bu yapılara dayanan bir iktidarın, kayıtsız kalarak ve cezasız bırakarak kadın cinayetlerini teşvik etmesi doğası gereğidir.
Bu ülkede kadınlar cinsel, fiziksel, psikolojik ve ekonomik şiddet türlerine yoğun bir şekilde maruz kalmaktadır.
20 yılını deviren AKP iktidarında bu alandaki sorunlar daha da katmerlenmiştir. Ayrımcı politikalar derinleştirilmiş, sınırlı yasal haklar dahi gasp edilmiş, kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri artmıştır.
Sadece son yıllardaki şiddet verileri dahi tabloyu ortaya koymaktadır. 2022 yılının ilk on ayında 25 kadın tecavüze uğramış, 386 kadın fuhuşa zorlanmış, 205 çocuk istismar edilmiş, iş cinayetleri sonucu yaşamını yitiren kadın işçi sayısı ise 90’a ulaşmıştır. 2022 yılı toplamında 334 kadın cinayeti, 245 şüpheli kadın ölümü gerçekleşmiştir. Bunlar içerisinde tedbir kararı ile korumaya tabi olan kadınlar da vardır. Öldürülen kadınların yarısını ise boşanma aşamasında eşleri tarafından katledilenler oluşturmaktadır.
AKP’nin kadını sadece eş ve anne olarak ele alan gerici anlayışı ile aile içinde şiddeti meşru gören yaklaşımı birbirini tamamlamaktadır. 2011’de isminden kadın tanımı çıkartılan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, aile içi şiddet olaylarına bile aile kurumunun sürekliği üzerinden yaklaşmaktadır.
AKP’nin kadınlara yönelik şiddet sorununa nasıl yaklaştığını gösteren en somut verilerden biri iktidarın hukuksuzca İstanbul Sözleşmesi’nden çıkması oldu. Kadına yönelik şiddete karşı kamu sorumluluklarına atıf yapan sözleşmeden çıkılması, hemen ardından 6284 Sayılı Kanun’un tartışmaya açılması, AKP iktidarının soruna nasıl yaklaştığının ve ortaya çıkan şiddet olaylarının cezasız kalmasına nasıl ön ayak olduğunun göstergeleridir.
Kadına yönelik şiddet verilerinden yansıyan bir başka gerçek ise, faillerin bu suçları tekrar ve tekrar işledikleri halde yaptırıma maruz kalmamalarıdır. Faillerin serbest bırakıldığı, koruma altındaki kadınların bile öldürülebildiği bir ülkede bunun böyle olabilmesi mevcut iktidarın soruna yaklaşımıyla ilgilidir.
AKP iktidarı çağ dışı cemaat, tarikat ve örgütlenmelerin ortak bir ittifakıdır aynı zamanda. Kadını insan yerine bile koymayan, onu toplumsal yaşamdan dışlamayı dini bir vecibe sayan bu yapılara dayanan bir iktidarın, kayıtsız kalarak ve cezasız bırakarak kadın cinayetlerini teşvik etmesi doğası gereğidir.
Yirmi yıllık AKP iktidarı döneminde gerçekleşen her bir kadın cinayetinin hesabını soracağız.