İlk 1 Mayıs şiirini yazan Yaşar Nezihe Bükülmez’in anısına…

“Kadına biçilen toplumsal rolü sorgulayan, insanlar arasındaki eşitsizlikleri kabul etmeyen Yaşar Nezihe’nin ünlü 1 Mayıs şiiri, 1923 yılı 1 Mayısı’nda “Aydınlık”ın kapak sayfasında yayınlanır. 1924’de yazdığı ikinci bir 1 Mayıs şiiri ve işçilere seslenen diğer şiirleriyle işçi sınıfının ilk kadın şairi olarak anılmayı hak eder.”

1880’li yılların başında hayata gelen Yaşar Nezihe, Türk edebiyatının çok da bilinmeyen kadın yazarlarından biridir. Biz onu bu topraklarda yazılan ilk 1 Mayıs şiirinin şairi olarak biliyoruz. Ama tek şiire sığdırılamayacak kadar yoğun, yaşadığı çağın sınırlarını aşacak bir kimliği vardır Yaşar Nezihe’nin. Zorluklarla geçen çalkantılı yaşamı onu hem kadınların yaşadığı sorunlara hem de toplumsal sorunlara duyarlı hale getirmiş, kendi yaşamındaki sarsıntılar kadar topluma dair gözlemleri de şiirlerine yansımıştır.

İnatçı bir kimliğe sahiptir Yaşar Nezihe. Daha küçücük çocukken öksüz olduğunu söyleyip kendisini mahalle mektebine yazdırır. Babası durumu öğrenince, onu okuldan alıp evden kovar. Kendi ifadesiyle, “Evimizin yakınındaki dere kenarlarından papatya, ısırgan otu, deve dikeni, ebegümeci tohumları toplayarak aktarlara satıp, kazandığımın kırk parasını mahalle mektebinin hocasına, kırk parasını da kalfaya vererek bir süre okuma isteğimi doyurmak için çabaladım. Fakat bu şekilde ancak bir yıl mahalle mektebine devam edebildim. Aldığım eğitim bu kadardır. Yaşamım süresince geçimimi sağlamamda büyük ölçüde yardımcı olacak dikiş, nakış bilgisini de yine bu dönemde komşu kızlarından edindim. Edebiyatı, aruzla şiir yazmayı da kendi kendime öğrendim.” cümleleri ile anlatır hayatının bu bölümünü Yaşar Nezihe…

Yaşar ismi, o doğmadan ölen iki kardeşin ardından onun yaşaması için konulmuştur. Zeliha olan diğer ismi ise zorla evlendirildiği ilk eşi tarafından Nezihe olarak değiştirilmiştir. İkinci evliliğinden üç çocuğu olur. Bunlardan ikisi iyi beslenemediği için hayatını kaybeder.

Yaşadığı acılar ve inatçı kimliği toplumsal mücadeleyle tanıştırır onu. Akranı olan kadınlar İkinci Meşrutiyet’in etkisiyle aldıkları eğitim sayesinde toplumsal mücadelenin parçası olurken o, kendi kendini yetiştirerek bu mücadele içinde yer alan tek kadındır. Daha küçük yaşta yazdığı şiirler takma adlarla çeşitli dergilerde yayınlanır. Zamanla “Hanımlara Mahsus Gazete”, “Sabah”, “Menekşe”, “Kadın Yolu”, “Kadınlar Dünyası” gibi dergilerin düzenli yazarları arasında yer alır. İlk makalesi 1913 yılında “Kadınlar Dünyası”nda yayınlanır.

Kadına biçilen toplumsal rolü sorgulayan, insanlar arasındaki eşitsizlikleri kabul etmeyen Yaşar Nezihe’nin ünlü 1 Mayıs şiiri ise 1923 yılı 1 Mayısı’nda “Aydınlık”ın kapak sayfasında yayınlanır. 1924’de yazdığı ikinci bir 1 Mayıs şiiri ve işçilere seslenen diğer şiirleriyle işçi sınıfının ilk kadın şairi olarak anılmayı hak eder. Aynı yıl Gazeteciler Cemiyeti ile gazete sahipleri arasındaki anlaşmazlık nedeni ile grev yaşanır. O dönem için çok karşılaşılmayan böyle bir olayda Yaşar Nezihe gazete sahiplerine “Bir “hak” sesi duyduk yine biz hak / Ürktü bu sadâdan nice sırttan geçinenler / Patron: Bu sadâ sahibini susturamazsın / Hak isteyenin ağzına taşla vuramazsın” dizeleri ile seslenir.

1925 yılında Aydınlık operasyonunda gözaltına alınan Yaşar Nezihe devletin şiddetini de görür. 1934 yılında çıkan Soyadı Kanunu ile birlikte Bükülmez soyadını alır. 1971 yılında acı, baskı ve mücadele içinde geçen yaşamı son bulur. Geriye birçoğu bestelenmiş yüzlerce şiir, makaleler ve ünlü 1 Mayıs şiiri kalır.

Bir Mayıs

Ey işçi
Bugün hür yaşamak
hakkı seninken
Patronlar o hakkı,
senin almışlar elinden.
Sa’yınla edersin de
“tufeyli”leri zengin
Kalbinde niçin yok ona karşı,
yine bir kin?
Rahat yaşıyor,
işçi onun emrine münkâd;
Lakin seni fakr etmede
günden güne berbâd.
Zenginlere pay verme,
yazıktır emeğinden.
Azm et de esaret bağı
kopsun bileğinden,
Sen boynunu kaldır ki
onun boynu bükülsün.
Bir parça da
evlatlarının çehresi gülsün.
Ey işçi
Mayıs birde
bu birleşme gününde
Bişüphe, bugün kalmadı
bir mani önünde.
Baştanbaşa işte
koca dünya hareketsiz;
Yıllarca bu birlikte
devam eyleyiniz siz.
Patron da
fakir işçilerin kadrini bilsin,
Ta’zim ile, hürmetle
sana başlar eğilsin,
Dün sen çalışırken
bu cihan böyle değildi,
Bak fabrikalar
uykuya dalmış gibi şimdi.
Herkes yaya kaldı,
ne tren var, ne tramvay
Sen bunları hep kendin için
şan-ü şeref say.
Birgün bırakınca işi
halk şaşkına döndü,
Ses kalmadı, her velvele
bir mum gibi söndü.
Sayende saadetlere
mazhar beşeriyet;
Sen olmasan etmezdi
teali medeniyet.
Boynundan
esaret bağını parçala,
kes, at!
Kuvvetedir hak.
Hakkını haksızlara anlat.