İşte ekonominin başındakilerin tablosu! Bu tablo servet-sefalet uçurumunun tablosudur. Ama aynı zamanda arsızlığın, yüzsüzlüğün, emekçilerle dalga geçmenin tablosudur. Bir tarafta bütün zenginliği emeğiyle yaratıp ondan hiç pay alamayanlar… Diğer tarafta bütün bu zenginliğin sahibi olup bizlerin yaşamlarına karar verenler… Bu tabloyu değiştirmenin vakti gelmedi mi?
Seçimler sonrası Amerikan ve İngiliz finans çevrelerinin taleplerini karşılamak isteyen AKP, ekonominin başına Mehmet Şimşek’i, Merkez Bankası’nın başına da Hafize Gaye Erkan’ı geçirmişti. Gaye Erkan, Amerikan finans çevrelerinde çok tanınan bir sima…
Söylenene göre, 85 bin dolarlık maaşı geride bırakıp 161 bin liralık maaşı kabul ederek yurda dönmüştü. Merkez Bankası’nın maaşının yanı sıra kendisine ayrılan kira bütçesi olan 35 bin liraya maalesef İstanbul’da ev bulamamış, bu nedenle annesinin yanına taşınmak zorunda kalmıştı.
Gaye Erkan İstanbul’daki kiralardan şikâyet ediyor ve kiraların “müthiş pahalı” olduğunu söylüyor. Kendisiyle yapılan röportajda “… kiralarda Türkiye’ye özgü bir artış söz konusu. Cumhurbaşkanımız ve Cumhurbaşkanı Yardımcımız da bu konunun üzerinde çok duruyorlar. Bir insanın 10 evi olmamalı, 10 insanın bir evi olmalı. Ev ve gıda çok önemli… İstanbul, Manhattan’dan pahalı olur mu? Biz İstanbul’da ev bulamadık. Müthiş pahalı. Annemlere yerleştik, onların yanında kalıyoruz.” diyor.
Peki kendisi bu kadar gelirle ev kiralarının yüksekliğinden şikâyet ederken asgari ücretle geçinmek zorunda kalan milyonlar ne yapacak?
Gaye Yılmaz neyse ki açıkta değil. Ankara’da bir ev tutmuş. Tüm giderleri Merkez Bankası tarafından, yani vergilerimizle karşılanıyor bu evin. Aidat dahil yalnızca 49 bin lira!
Ev tutmuş dedik ama, burası havuzlu, buhar odalı, saunalı 1500 metrekarelik kapalı spor salonu, 8500 metrekarelik yapay göleti, 4 bin ağaçtan oluşan ormanı, tenis ve basketbol sahaları olan Ankara Beysu Konakları’nda 270 metrekarelik bir daire… Daha azı da “Başkan”a yakışmazdı zaten. Zira, “itibardan tasarruf olmaz!”
Kiraların “müthiş pahalı” olmasından şikâyet eden Gaye Erkan’ın iki yıl önce 1,3 milyon avroya Bodrum’da Swissotel Rezidans’tan denize sıfır villa satın aldığı ortaya çıktı. Bugünkü değerinin ise 3 milyon avroyu bulduğu söyleniyor. Siz hesap yapmadan söyleyelim. Asgari ücret ile 1-2 gün ancak kiralanabilirken, evine iki asgari ücret giren bir aile yemeden-içmeden bütün ücretini biriktirse 240 yılda bu evi satın alabiliyor.
İşte ekonominin başındakilerin tablosu! Bu tablo servet-sefalet uçurumunun tablosudur. Ama aynı zamanda arsızlığın, yüzsüzlüğün, emekçilerle dalga geçmenin tablosudur. Bir tarafta bütün zenginliği emeğiyle yaratıp ondan hiç pay alamayanlar… Diğer tarafta bütün bu zenginliğin sahibi olup bizlerin yaşamlarına karar verenler… Bu tabloyu değiştirmenin vakti gelmedi mi?