Bizler için durum çok açık ve nettir. Artan oranlı gelir ve servet vergisi acil taleplerimizdendir. Elde ettikleri bütün servet bizden çaldıklarından ibarettir. Bütün çaldıklarını geri alana, emek sömürüsü son bulana kadar mücadelemiz de sürecektir.
Türkiye’de en zengin yüzde 1’lik kesim ülkedeki servetin yüzde 40’ına sahip. Ancak ödedikleri vergi elde ettikleri servete göre yok denecek kadar az. Vergi rekortmenleri listesinde de ülkenin en zenginlerinin bir kısmının adı nedense hiç yer almıyor. Servetlerine kıyasla ödedikleri vergiler yüzde 5’i bile bulmuyor. 2019’dan beri de vergi rekortmenleri listesi açıklanmıyor. Geçtiğimiz yıl en zenginler listesinde birinci sırada yer alan SASA Holding patronu İbrahim Edemoğlu ise yüzde 1-2’lik servet vergisi alınsın çıkışı ile adından söz ettirse de elde ettiği servete kıyasla devede kulak kalacak bir açıklama yapmış oldu. Ancak, bu düzende bunun bile alınmadığını itiraf da etmiş oldu.
Dünyada da durum hiç farklı değil. Servetlerini büyütenler ya kapitalist işleyişteki vergi uygulamalarıyla ya da yasal bir yolunu bulup vergi ödemiyorlar. Bu sayede servetlerine servet katmaya devam ediyorlar.
Geçtiğimiz yıl Davos Zirvesi öncesi süper zenginlerle yapılan ankete katılanların da yarıdan fazlası yüzde 2’lik servet vergisi alınmasını öneriyorlar. Bu kadar bonkör olmalarında yüzde 2’lik servet vergisinin bile çok büyük rakamlara tekabül etmesi yatıyor. Oysa ki, işçi ve emekçiler her ay ücretlerini almadan ve tüketirken yüzde 30-35’lere varan vergiler ödemek zorunda bırakılıyor. İşte burjuvazinin vergi düzeni…
Türkiye’de toplanan vergilere bakılacak olursa da dolaylı vergilerin çoğunluğu işçi ve emekçilerden toplanırken gelir vergisinin de yarıdan fazlası ücretli çalışanlardan yani işçi ve emekçilerden toplanmaktadır. Vergi yükünün işçi ve emekçilerin sırtından alınmasının koşulu ÖTV-KDV gibi dolaylı vergilerin kaldırılması, gerçek anlamda artan oranlı gelir ve servet vergisi uygulanmasından geçmektedir. Bunlara ek olarak, artık normalleştiği üzere sermayeye vergi afları, teşvikler ve muafiyetler gibi düzenlemelerden vazgeçilmesi gerekir.
Ancak Erdoğan başkanlığındaki Saray rejimi kendinden öncekilerin şekillendirdiği vergi soygunu düzenini derinleştirerek devam ettirmektedir.
Bizler için durum çok açık ve nettir. Artan oranlı gelir ve servet vergisi acil taleplerimizdendir. Elde ettikleri bütün servet bizden çaldıklarından ibarettir. Bütün çaldıklarını geri alana, emek sömürüsü son bulana kadar mücadelemiz de sürecektir.