İş yerlerinde her türlü şiddete karşı mücadeleye!

“Kadına yönelik şiddete karşı tepki ve mücadele büyürken belki de en az gündeme gelen şiddet biçimleri iş yerlerinde yaşananlar oluyor. İşçi ve emekçi kadınlar fabrikalarında, iş yerlerinde şiddete uğrasalar da farklı sebeplerden bu sorunlar yeteri kadar gündeme gelmiyor, mücadele talepleri olarak öne çıkamıyor.”

Kadına yönelik şiddete karşı tepki ve mücadele büyürken belki de en az gündeme gelen şiddet biçimleri iş yerlerinde yaşananlar oluyor. İşçi ve emekçi kadınlar fabrikalarında, iş yerlerinde şiddete uğrasalar da farklı sebeplerden bu sorunlar yeteri kadar gündeme gelmiyor, mücadele talepleri olarak öne çıkamıyor. İş yerlerinde yaşanan farklı şiddet biçimlerinden erkek çalışanlar da kuşkusuz etkileniyorlar. Ancak başta cinsel şiddet olmak üzere şiddet biçimleri daha yoğun biçimde kadınları etkiliyor. Geçtiğimiz günlerde Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ve Özyeğin Üniversitesi tarafından hazırlanan “İş Yerinde Şiddet ve Taciz Algıları ve Deneyimleri Araştırma Raporu” bu konuda bir fikir veriyor.

Rapor, İstanbul’da farklı iş kollarında çalışan ya da daha önce çalışmış 3007 kişiyle gerçekleştirilen yüz yüze görüşmelerin sonuçlarını yansıtıyor. Görüşmeler farklı yaş gruplarından 1493 kadın, 1514 erkek katılımcıyla gerçekleştirilmiş. Araştırma, iş yerlerinde yaygın olarak görülen psikolojik şiddet, ayrımcılık, ekonomik şiddet, fiziksel şiddet ve cinsel şiddet biçimleri ile ilgili veriler sunuyor.

Rapora göre çalışanlar arasında en yaygın şiddet türü ekonomik şiddettir. Bunu psikolojik şiddet, fiziksel şiddet, cinsel şiddet ve ayrımcılık takip etmektedir. Erkeklerin yüzde 64,4’ü, kadınların yüzde 54,6’sı ekonomik şiddete uğradığını belirtmiştir. Toplumsal anlamda kadınların aldığı ücretin ek gelir olarak görülmesi ve bu algının kadınlar arasında da yaygın olması, kadınların ekonomik şiddete uğradıklarının bilincinde olmayabileceğini düşündürüyor.

Araştırmada psikolojik şiddet ve ayrımcılık konusunda kadınlar ve erkekler arasında belirgin bir fark görülmemektedir. Ancak iki şiddet türüne de kadınların erkeklerden daha fazla karşılaştıkları anlaşılmaktadır. Ayrıca cinsiyet temelli ayrımcılığa kadınlar erkeklerden daha fazla maruz kaldıklarını ifade etmişlerdir. (Kadınlarda yüzde 5, erkeklerde yüzde 2,1.)

Fiziksel şiddet ise erkekler arasında daha yaygın görülmektedir. Erkeklerin yüzde 38,1’i, kadınların yüzde 29,1’i fiziksel şiddete uğradığını belirtmiştir. Bu sonuç kadınların yaşadıkları fiziksel şiddeti saklıyor olabilecekleri şeklinde de yorumlanabilir. Cinsel şiddet ise kadınlarda daha fazladır. Kadınlarda bu oran yüzde 26,5 iken, erkeklerde 12,2’dir. Kadınların karşı karşıya kaldıkları cinsel şiddeti rahat ifade edememelerine, kimi zaman saklama eğilimine girmelerine rağmen bu oranın bu kadar yüksek çıkması çarpıcıdır.

Araştırma sonuçları iş yerlerinde yaşanan şiddetle ilgili farkındalığın da düşük olduğunu göstermektedir. Tüm başlıklarda algılanan şiddetin deneyimlenen şiddetten daha düşük olduğu görülmektedir. Ayrıca bir şiddet türüne maruz kalmaya genellikle başka şiddet türleri de eşlik etmektedir. Şiddetle karşılaşıldığında ise “yok saymak” ve “kişiden uzak durmak” gibi sorunu çözmekten uzak yöntemler öne çıkmaktadır. İş yerinde şiddetle ilgi eğitim, seminer vb. bilgilendirme faaliyeti yapılıp yapılmadığı sorusuna katılımcıların yüzde 90’a yakını yapılmadığı yanıtını vermişlerdir. Sendikalı çalışmanın iş yerlerinde başta cinsel şiddet ve ayrımcılık olmak üzere koruma sağladığı görülmektedir.

Gerçekleştirilen araştırma, başta kadın işçi ve emekçiler olmak üzere tüm çalışanların şiddete karşı mücadele taleplerini oluşturması gerektiğini göstermektedir. Fabrikalarda, iş yerlerinde işçi sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili önlemlerin artırılması, insanca çalışmaya yetecek ücret, sendikalı çalışma hakkı gibi taleplerle birlikte şu talepler öne çıkartılmalıdır:

 Cinsiyet ayrımcılığına son!

 Eşit işe eşit ücret!

 Şiddet, taciz, mobbinge karşı etkin önlemler alınsın! Kadın işçilerin ağırlıkta olduğu denetleme mekanizmaları kurulsun!

 Konunun uzmanları tarafından şiddete karşı bilinci artıracak eğitimler verilsin!