İhtiyaç doğurganlık hızının artması değil güvenceli çalışma ve yaşam

Bu tabloda öncelikli olanın doğurganlık hızının artması olmadığı açıktır. İhtiyaç işçi ve emekçi kadınların güvenceli yaşam ve çalışma koşullarına ulaşması, çocukların-gençlerin geleceksizlik sorunun çözülmesidir. Bunun yolu da AKP’nin sözde teşviklerinden-müjdelerinden değil mücadeleden geçmektedir.

AKP iktidarı 2025 yılını “Aile Yılı” ilan etmesiyle birlikte kadınlara yönelik konularda atmak istediği adımları hızlandırdı. Bu politikaların başını da bizzat AKP şefi Erdoğan’ın “Nüfusta azalma beka sorunudur” diyerek tanımladığı doğurganlık hızını artırmak oluşturuyor. Kadınlardan esnek, güvencesiz ucuz iş gücü olarak çalışması, bir yandan da en az üç çocuk doğurarak sermaye yeni ucuz iş gücü kaynakları yaratması isteniyor. Bunları yaparken de AKP ve erkek egemen düzenin her türlü dayatmasını sorgusuz-sualsiz kabullenmesi bekleniyor.

İstatistiki veriler doğurganlık hızının 2014 yılından beri aralıksız bir şekilde düşüş eğilimine girdiğini ve nüfus yenilenme düzeyi olarak kabul edilen 2,1’in altında kalmaya devam ederek 2024 yılında 1,48 olduğunu gösteriyor. Bu durum AKP ve sermayeyi korkutuyor. Geçtiğimiz aylarda doğum yardımlarının artırılarak ilk çocuk için 5000 TL’ye yükseltileceği, ikinci çocuk için her ay 1500 TL, üçüncü çocuk için her ay 5000 TL verileceği açıklanmıştı. Ayrıca doğum izinlerinin uzatılması, işçi ve memur babalar arasında izin farklarının giderilmesi, annelere kreş desteği verilmesi gibi düzenlemelerin de gündemde olduğu konuşuluyor. Geçtiğimiz günlerde bu “müjdelere” evlilik kredisi alan çiftlerin çocuk sahibi olduğu koşulda borçlarının silinmesi, üçüncü çocuğunu doğuran kadınlara kamuda KPSS şartı olmadan memurluk verilmesi de eklendi.

AKP iktidarı kendi bekasını korumak için doğurganlık hızını artırmaya çalışadursun İSİG Meclisi verilerine göre, son 12 yılda en az 742 çocuk, 2024 yılında en az 71 çocuk iş cinayetine kurban gitti. TÜİK verilerine göre ise 2021’de yüzde 16,4 olan 15-17 yaş grubundaki çocukların iş gücüne katılma oranı 2024’te yüzde 24,9’a yükseldi. Diğer yandan yoksulluk çocukları vurmaya devam ediyor. Her gün daha fazla çocuk okula aç gidiyor, temel ihtiyaçları dahi karşılanamıyor. Kadınlar cephesinden ise bu tabloyu çocuğunu bırakacak ücretsiz, nitelikli kreş, hastasını, yaşlısını bırakacak bakımevi olmadığı için çalışamamak, çalışmak istese de iş bulamamak tamamlıyor. Çalışan kadınlar açısından ise düşük ücretler, güvencesiz çalışma, baskı, taciz, mobbing devam ediyor.

Bu tabloda öncelikli olanın doğurganlık hızının artması olmadığı açıktır. İhtiyaç işçi ve emekçi kadınların güvenceli yaşam ve çalışma koşullarına ulaşması, çocukların-gençlerin geleceksizlik sorunun çözülmesidir. Bunun yolu da AKP’nin sözde teşviklerinden-müjdelerinden değil mücadeleden geçmektedir.

Emeğin Kurtuluşu 56. Sayı, 16 Mayıs 2025