Rojin için, hepimiz için! Mücadeleyi yükselteceğiz!

Rojin’i korumayanlar, kaybolduğunda etkin bir arama çalışması yürütmeyenler, “intihar etti” deyip dosyayı kapatmaya çalışanlar, soruşturmayı savsaklayanlar bu olası cinayetin failleri kadar bu suçun ortağıdır. Rojin’in ölümünde ihmali, karartması ve sorumluluğu bulunan tüm kişi ve kurumlar hesap vermelidir.

Van’da üniversite eğitimi gören Rojin Kabaiş, bundan bir yıl önce kaldığı yurttan çıktıktan sonra bir daha kendisinden haber alınamamıştı. 18 gün süren arama çalışmalarının ardından, Rojin’in cansız bedeni yurttan 25 km uzakta, Van Gölü kıyısında bulundu. Böylece “şüpheli” kadın ölümlerine bir yenisi daha eklendi. O günden bu yana ailesi, arkadaşları ve kadın örgütleri “Rojin’e ne oldu?” diye soruyor.

Ailesi ve avukatlarının ısrarlı çabaları ve kamuoyunun basıncı sonucunda, 10 Ekim 2025 tarihinde iletilen ek Adli Tıp raporunda Rojin’in göğüs ve vajina bölgesinde iki erkeğe ait DNA kalıntılarının bulunduğu kesinleşti. Adli Tıp Kurumu’nun bu bilgiyi aylarca gizlemiş olması, olayın bir cinsel saldırı ve buna bağlı cinayet olduğu ve üstünün örtülmeye çalışıldığına dair haklı şüpheleri artırdı.

Hepimiz biliyoruz ki, bu çürümüş kapitalist sistem için kadınların yaşamlarının hiçbir değeri yoktur. Kokuşmuş bu düzende kadınlar öldürülür, sorumlular korunur, şüpheli kadın ölümleri aydınlatılmaz, olası failler kollanır.

Rojin’i korumayanlar, kaybolduğunda etkin bir arama çalışması yürütmeyenler, “intihar etti” deyip dosyayı kapatmaya çalışanlar, soruşturmayı savsaklayanlar bu olası cinayetin failleri kadar bu suçun ortağıdır. Rojin’in ölümünde ihmali, karartması ve sorumluluğu bulunan tüm kişi ve kurumlar hesap vermelidir.

Dosyaya konulan gizlilik kararı bir an önce kaldırılmalıdır. Gerçeğin üzerini örtenler, ihmali bulunanlar yargılanmalıdır.

Soruşturma cinsel saldırı kapsamında genişletilmeli, DNA kalıntılarının kime ait olduğu bir an önce açığa çıkarılmalıdır.

Rojin için susmayacağız! Rojin’in hesabını soracağız!