Münferit bir olayın şovenist yaklaşımların parçası haline gelmesine izin verilmemelidir. Sorunların ortak kaynağı din, dil, ırk ayırmadan ölüm ve sömürüyü bu toprakların emekçilerine ve halklarına dayatan kapitalizmdir. Ortak sorunlara karşı çözüm ortak mücadeledir. İşçilerin birliği, hakların kardeşliği çerçevesinde karşı karşıya değil, yan yana olduğumuz hatırlanmalıdır.
Hatay’ın Samandağ ilçesinde sahilde yaşanan bıçaklı kavga ve bir kişinin yaşamını yitirmesi sonrasında sosyal medya üzerinden gerilim gittikçe yükselmişti. Deprem bölgesine çalışmaya gelen inşaat işçileri ve bölge halkı arasında ortaya çıkan bu gerilim ırkçı-şoven kışkırtmalar ile birlikte tehlikeli bir hâl aldı.
Mesele hızla bir kampanyaya çevrildi ve her sorunun üstünün örtülmesinde kullanılan Kürt sorununa bağlandı. Oysa Hatay halkı acıların en büyüğü yaşamasına rağmen devlet tarafından ortada bırakılmış, kâr ve paranın kokusu dışında başka bir dürtü ile hareket etmeyen büyük inşaat tekelleri deprem bölgelerini şantiye alanlarına çevirmişti. Depremin yaralarını sarmaktan uzak olan bu açgözlü yeniden inşa politikaları hem bölgeye çalışmaya gelen emekçileri hem de Samandağ halkını büyüyen sorunlar ile baş başa bıraktı. Hatay halkı asbest tozları, moloz kamyonları, kuralsız ve yasa dışı inşa projeleri ile boğuşuyor. Özellikle iş makinaları ve kamyonların yol açtığı ölümlü ve yaralanmalı “kazalar” bitmek tükenmek bilmiyor. Halkın gündelik yaşamını oldukça etkileyen bu projelerde çalışan işçiler ise uzun çalışma süreleri ve denetimsizliğin açığa çıkardığı iş “kazaları” ve verilmeyen, kesilen ücretlerle karşı karşıya.
On yıllardır Türkiye kapitalizmi ırkçılık-şovenizm zehrini Kürt düşmanlığı üzerinden yayıyor. Biriken öfke ve tepkinin kendine yönelmesini engellemek için, işçi sınıfını parçalamak amacıyla kışkırtmalara, saldırılara perde aralamak istiyor. Samandağ’da bir kişinin yaşamını yitirdiği vahim olay kullanılarak Samandağ halkı ve Kürt emekçilerinin karşı karşıya getirilmesi, Şubat 2023 depreminden bu yana işlenen tüm suçların kapatılmaya çalışılması, gerçeklerin üstünün örtülmesi gayesidir. Provokasyonlar ve etnik düşmanlık ile beslenen düzen içi odaklar ise bu süreci kendi ırkçı politikalarının ürünü yapmak amacı ile derinleştirmeye çalışıyor.
İşçilerin birliği, halkların kardeşliği!
Münferit bir olayın şovenist yaklaşımların parçası haline gelmesine izin verilmemelidir. Sorunların ortak kaynağı din, dil, ırk ayırmadan ölüm ve sömürüyü bu toprakların emekçilerine ve halklarına dayatan kapitalizmdir. Ortak sorunlara karşı çözüm ortak mücadeledir. İşçilerin birliği, hakların kardeşliği çerçevesinde karşı karşıya değil, yan yana olduğumuz hatırlanmalıdır.