AKP iktidarı KKM’nin kılık değiştirmiş versiyonlarını “güçlü ekonomi”, “finansal istikrar” vb. söylemlerle pazarlayarak, kendisinin ve sermayenin kasalarını doldurmak için her türlü fırsatı değerlendirecektir. Adı değişen KKM uygulamaları ile işçi sınıfı daha da yoksullaşacak, yaşam şartları daha da çekilmez hale gelecektir.
AKP iktidarının 21 Aralık 2021’de “dövizi frenleyecek” diyerek başlattığı Kur Korumalı Mevduat (KKM) uygulaması 23 Ağustos’ta sona erdi. KKM tam da AKP’nin seçimlere hazırlandığı bir süreçte yarattığı kısa süreli döviz kuru gerilemesi ile “ekonomi iyiye gidiyor” algısının oluşturulmasına hizmet etti. İktidarın kamu kaynaklarını yağmaladığı bir seçim yatırımına dönüştü. Yükselen döviz kurları karşısında oluşan farklar Hazine ve Merkez Bankası aracılığıyla kamu kaynaklarından karşılandı. KKM’nin AKP’ye ve sermayeye yarattığı kazançların kamuya faturası yaklaşık 60 milyar dolar oldu. Eğitim, sağlık, sosyal hizmet gibi kamuya ayrılabilecek devasa bütçeler KKM aracılığı ile adeta sermayeye peşkeş çekildi.
Her adımını kendi iktidarını korumak ve sermayeye hizmet etmek için atan AKP iktidarı KKM’yi de bu amaç için kullandı. Sonuç olarak KKM, iktidarın diğer ekonomi politikaları gibi krizi derinleştiren bir rol oynadı. Ekonomistler KKM’yle sermayedarlara döviz üzerinden servet transferi yapıldığını, bunun kamu kaynaklarından ödendiğini, adeta bir yağma yapıldığını vurguluyorlar. Ayrıca KKM’nin etkisinin servet transferi ile de sınırlı olmadığının, konut fiyatlarında artışa, yüksek enflasyona ve düşük ücretlere de sebep olduğunun altını çiziyorlar.
Mehmet Şimşek, “Programımızın önemli hedeflerinden birine daha ulaştık… KKM’nin sonlanmasıyla finansal istikrar daha da güçlenecek” açıklaması yaptı. Bu açıklama gerçekte AKP iktidarının ekonomik krizi derinleştiren, işçi ve emekçiler için yıkım anlamına gelen politikalarına devam edeceğini göstermektedir. AKP iktidarı KKM’nin kılık değiştirmiş versiyonlarını “güçlü ekonomi”, “finansal istikrar” vb. söylemlerle pazarlayarak, kendisinin ve sermayenin kasalarını doldurmak için her türlü fırsatı değerlendirecektir. Adı değişen KKM uygulamaları ile işçi sınıfı daha da yoksullaşacak, yaşam şartları daha da çekilmez hale gelecektir.
Bu gidişatı durdurmanın tek yolu, işçi sınıfının kanını emerek semiren bu asalak düzene karşı birleşmek ve örgütlü mücadeleyi büyütmektir.