Kamu işçilerinin kazanmak için tabandan yükseltilecek mücadele mevzilerine ihtiyaç var. Tarihin en kapsamlı saldırılarından birine maruz kalan kamu işçilerinin yapması gereken taleplerin karşılanması için “sınıf bilincini” kuşanarak mücadeleyi taban örgütlülüğüne dayalı olarak büyütmektir.
Kamu Çerçeve Protokolü, AKP iktidarı ile Türk-İş ve Hak-İş bürokratları tarafından imzalanan ihanet sözleşmesi ile sonuçlandı. Sendika ağaları taban ücretlerinin yükseltilmesinin yanı sıra ilk 6 ay için yüzde 50, ikinci 6 ay yüzde 25 oranında zam talep etmişlerdi. Ama utanmadan ilk 6 ay yüzde 24, ikinci ay 50 TL seyyanen zam artı yüzde 11 oranında satış sözleşmesine imza attılar.
Türk-İş ve Hak-İş ağaları sözleşme sürecinde AKP iktidarına tam destek verdiler. İktidarın aylar süren oyalamalarına göz yumdular. Grev isteyen kamu işçilerinin sesini duymadılar, sadece göstermelik eylemler yaptılar. Sarayın ve bakanlığın kapılarını aşındırdılar. Masa başında taviz üzerine taviz verdiler.
Kamu sözleşmelerinde AKP iktidarının dediği oldu. Mehmet Şimşek’in sefalet programı kamu işçilerine dayatıldı. Bu süreçte AKP iktidarının en büyük destekçisi Hak-İş ve Türk-İş ağalarıydı. Sendika ağaları kamu işçilerini oyaladılar, yordular, eylemlerin içini boşalttılar. Tayyip Erdoğan’ın aldığı grev yasağı kararlarına boyun eğdiler. İşçilerin onayını almadan KÇP’yi, sefalet sözleşmesini imzaladılar.
Sözleşmenin iktidarın istediği şekilde sonuçlanmasının en temel nedeni kamu işçilerinin bilinç ve örgütlülük düzeyinin geri olmasıydı. Sendika ağalarının işçiler üzerindeki tahakkümü darbe alsa da devam etti.
Kamu Çerçeve Protokolü’nün ardından şimdi tek tek iş kolu sözleşmeleri imzalanıyor. Başından beri verdikleri mücadeleyle öne çıkan savunma sanayi işçileri ihanete geçit vermemek için hâlâ mücadele ediyorlar. Bunun temel nedeni ekonomik kayıplarıdır. 2002’de asgari ücretin 4,5 katı maaş alırken, şu an asgari ücretin 1,5 katı maaş alıyorlar.
Harb-İş Sendikası’nın İstanbul ve Eskişehir şubelerinin öncülüğünde gelişen eylemler, savunma sanayi işçilerinin mücadele gücünü gösterdi. Mücadele isteği ile savunma sanayi işçileri öne çıktılar. Harb-İş üyeleri halen iş kolu sözleşmesinde taleplerini yükseltiyor, sendika bürokratları üzerinde basınç uygulamaya devam ediyor.
Kamu işçilerinin kazanmak için tabandan yükseltilecek mücadele mevzilerine ihtiyaç var. Tarihin en kapsamlı saldırılarından birine maruz kalan kamu işçilerinin yapması gereken taleplerin karşılanması için “sınıf bilincini” kuşanarak mücadeleyi taban örgütlülüğüne dayalı olarak büyütmektir.