“Eksen değişikliği” değil, sermaye sınıfının çıkarları!

Erdoğan gibi Bahçeli’nin de ne Gazze umurundadır ne de Ortadoğu halklarının çıkarları… Tek gayeleri, çok yönlü kriz içinde debelenen, gün geçtikçe çürüyen ve çürüdükçe tükenen bu rejimi ayakta tutmaya çalışmaktır. 

ABD’de gerçekleşen BM toplantısı ve ardından Saray rejiminin şefi Erdoğan’ın ABD devlet başkanı Trump ile görüşmesi öncesi Devlet Bahçeli, Gazze’de yaşanan insanlık dramıyla ilgili yaptığı açıklamada “ABD-İsrail şer koalisyonuna karşı Türkiye, Rusya ve Çin ittifakı” için çağrı yaptı. İktidarın ana bileşeni olan Erdoğan’ın büyük bir hevesle ABD başkanı ile görüşmeye hazırlandığı günlerde Bahçeli’nin bu çıkışına elbette şaşıranlar oldu.

ABD ziyareti sırasında Bahçeli’nin açıklamasını soran basın mensuplarına Erdoğan’ın yanıtı ise “Doğrusu ben onu tam takip edemedim, hayırlısı olsun” oldu.

Erdoğan, Amerika’dan, Amerikan emperyalizminin şefi Trump’ın tüm taleplerine boyun eğerek, Rusya’ya yaptırım uygulanması başta olmak üzere dayatmalarını kabul ederek geri döndü. Bu görüşmenin ardından Devlet Bahçeli, öncesinde yaptığı açıklamaları yineledi ve Türkiye, Rusya ve Çin Halk Cumhuriyeti’ni kastederek “Avrasya coğrafyasının üç gücünün eşit konumlarda bir araya gelişinin esas” olduğunu vurguladı. Bunun askeri değil, sivil ekonomik iş birliği olması gerektiğini söyleyerek Türkiye için “iki yöne bakma zamanı” olduğunu belirtti.

Bahçeli’nin son çıkışı Türkiye’nin dış politikasında ne eksen değişikliği önerisidir ne de iktidar ortakları arasında çatırdama olduğunun göstergesidir. Bahçeli de en az Erdoğan kadar Amerikancıdır, NATO’cudur.

 Görüşmenin öncesinde yapılan açıklamanın Erdoğan’ın Trump’la pazarlığında elini güçlendirmeyi hedeflemesi muhtemel olmakla birlikte Bahçeli, “devlet aklıyla” davranarak tümüyle sermaye sınıfının çıkarlarına göre konuşmaktadır. Trump’un görüşmede küresel çıkarları uğruna Erdoğan’a dayatmalarının ardından yaptığı açıklamalar da yine içeride ve dışarıda büyük bir sıkışma yaşayan sermaye sınıfının ihtiyaçları çerçevesindedir.

Zira 2024 verilerine bakıldığında bile Türkiye’nin ithalatında ilk sırada Çin, ikinci sırada Rusya yer alırken Amerika 6.sırada yer almaktadır. Yanı sıra Avrasya coğrafyasının “ortasında” bulunan Türki cumhuriyetlere dönük emperyal hesapların da böylesi bir iş birliğini gerektirdiğini düşünmektedir.

Erdoğan gibi Bahçeli’nin de ne Gazze umurundadır ne de Ortadoğu halklarının çıkarları… Tek gayeleri, çok yönlü kriz içinde debelenen, gün geçtikçe çürüyen ve çürüdükçe tükenen bu rejimi ayakta tutmaya çalışmaktır.