Birleşeceğiz, kazanacağız!

“2022’deki eylemler göstermektedir ki, Ocak ayı zamlarını belirleyecek olan, kapitalist patronların ne açıkladıkları değil bizim örgütlülüğümüz ve mücadele kararlılığımızdır.”

2022 yılında asgari ücretin belirlenmesi ve Ocak ayı zamlarının açıklanmasıyla birlikte ülkenin dört bir yanında, değişik sektörlerden fabrika ve işletmelerde eylemler, grevler, fabrikalara kapanma eylemleri gerçekleştirildi. İşçi sınıfı düşük ücretlere ve kötü çalışma koşullarına karşı tepkisini bu eylemlerle ortaya koydu. 2022’nin yalnızca ilk iki ayında gerçekleşen eylem sayısı 108’ydi. Bu eylemlere kapitalistlerin düşük ücret dayatması yol açtı.

2023 tablosu da geçen seneden çok farklı değil. Yıl başlar başlamaz kapitalistler, üretim maliyetlerinin arttığından, krizden etkilendiklerinden, satışlarda düşüşten, işten çıkartmaların yaşanacağından bahsetmeye başladılar. Tüm bunların Ocak ayı zamlarını düşük tutmak için söylendiği açık. Kapitalistler neredeyse bütün fabrikalarda aynı söylemlerle Ocak zamlarını düşük tutmaya çalışıyorlar.

Peki biz işçiler bir sınıf olarak neler yapmalıyız?

2022’deki eylemler göstermektedir ki, Ocak ayı zamlarını belirleyecek olan, kapitalist patronların ne açıkladıkları değil bizim örgütlülüğümüz ve mücadele kararlılığımızdır. Özellikle örgütlü fabrikalarda ek zamların verildiği, sözleşmelerin yüzde 90 bandında bağlandığı, gerçek enflasyonun yüzde 150’ye vardığı koşullarda, düşük ücretler asla kabul edilemez.
Bunu sağlamanın yoluysa, örgütlü hareket etmekten, düşük zam dayatmalarına karşı bugünden komitelerimizi kurmaktan geçmektedir.

Kapitalistlerin düşük zam dayatması karşısında yapılması gerekeni, geçtiğimiz yıl gerçekleşen eylemler göstermiştir. Derhal üretim durdurulmalı ve direnişe geçilmelidir.

Kapitalistlerin iyi niyetli davranacağını düşünerek geleceğimizi onlara teslim edemeyiz.
İşçilerle kapitalistlerin, emekle sermayenin çıkarlarının uzlaşabileceği hiçbir alan yoktur. “İş barışı”, “biz bir aileyiz” söylemleri, sınıf ayrımlarının üzerini kapatmak için uydurulmuş yalanlardır. İşçi sınıfı emeğini kölelik zincirlerinden kurtarmak için safları sıklaştırmalıdır.

Asıl gerçek orta yerde durmaktadır: Bizler düşük ücretlere rıza gösterirken, onlar bizim emeğimiz üzerinden kâr rekorları kırmaktadır. Asıl gerçek, bizler sefalet içinde yaşarken, onların lüks sefahat içinde bir yaşam sürdürdükleridir. Bugüne kadar işçi sınıfı ne kazandıysa kendi mücadelesi sayesinde kazanmıştır. Daha iyi ücret ve çalışma koşullarına mücadele etmeden sahip olamayız. O halde yan yana geleceğiz, taleplerimizi belirleyeceğiz ve üretimden gelen gücümüzle kazanacağız. 2022 yılında yaktığımız ateşi büyüteceğiz.