AKP’nin “yerli ve milli”liğinin özeti:

Bu iktidarda yerli ve milli olan hiçbir şey yoktur. Yalana dayalı bu söylem sömürü ve talanın üstünü örtmek içindir. Bunların millilik anlayışı şudur: Bizlere açlık, yoksulluk ve sefalet! Kendilerine lüks ve şatafat!

Uzun bir dönemdir ülkenin üstüne bir karabasan gibi çöken AKP gericiliğinin temel söylemlerinden birisi “yerli ve milli” vurgusudur. Günde beş vakit Erdoğan’ın ya da herhangi bir AKP militanının ağzından duyabilirsiniz bu söylemi. Ve müthiş bir “yaratıcılık”la hemen her şeye uyarlanabilir. Bir bakarsınız “yerli araba” olur, bir bakarsınız “milli tank”… Kafanızı çevirirsiniz, damadın şirketinin “milli” olanaklarla yaptığı silahlarla övünmeniz gerektiğini görürsünüz. Televizyonu açarsınız, “yerli” üretimin arttığının gerinerek anlatıldığını işitirsiniz. Ve daha nice “yerli ve milli” boş konuşma örneğiyle karşılaşırsınız. Buna seçim süreçleri yaklaştıkça “yerli ve milli” siyasetçiler ve olmayanlar ayrımı eklenir. “Yerli ve milli” hassasiyetleri ve çıkarları koruyan gerici iktidar ve ortaklarının reklamları ile donatılır yer-gök.

Baştan söylemeliyiz ki, “yerlilik ve millilik” sadece sermayenin kâr kapısı, işçi ve emekçileri avutmanın işlevsel bir aracıdır. İşçi ve emekçilerin emperyalist-kapitalist dünyada savunacağı, gücünden medet umacağı tek şey, işçi sınıfının enternasyonal birliği ve mücadelesidir.

Ama yine de konu AKP olunca bu “yerlilik ve millilik”in ne menem bir şey olduğuna bakmak önemlidir. Zira emperyalistler ve savaş aygıtı NATO ile içli dışlı olan, ABD’nin Ortadoğu projesine eşbaşkan olmakla övünen bir iktidarın söylemleridir bunlar. Daha en baştan emperyalist merkezlerde planlanarak bir gericilik odağı olarak piyasaya sürülen AKP gerçeğinden bahsediyoruz. Yeri geldi mi İngiltere’nin borsa simsarlarıyla iş çeviren, yeri geldi mi Arap şeylerinden para bekleyenler, işçi ve emekçilerin yarattığı değerlerin yanı sıra ülkenin doğal kaynaklarını, toprağını dolara feda edenlerdir bunlar. Ülkede emperyalist tekeller cirit atıyor. Amerikan askerlerinin nerede konuşlandığı belli değil.“Bizim işçiler ucuza karın tokluğuna çalışıyor, gelin yatırım yapın” diye seslenen bir “milli reis”e sahiptir bu ülke. Kendileri, yandaşları, aileleri lüks ve şatafat içinde yaşarken, binlerce dolarlık çantalar, altın kaplamalı çeşmeler ile poz vermeyi itibar olarak görüyor biz “milliyiz” diyenler. Hepsinin dışarda yatırımı var. Çoğunun çocukları Avrupa’da, Amerika’da okuyor. Onlar “yerli ve milli” olmanın tüm olanaklarını tepe tepe kullanırken, milyonlarca “yerli” işçinin payına ise kölelik koşulları düşüyor.

Tüm bunlara şu sıralar “yerli araba” eklenmiş bulunuyor. Üç-beş şirket yan yana gelmiş, devlet hazinesinin garantörlüğünde, kasalarını doldurmak için kanımızı-iliğimizi emerek milyonluk araba yapıyor. Asgari ücretin 8 bin 500 TL olduğu bir ülkede bu arabayı sadece televizyondan görebilecek işçilere ise “yerli araba” yapıyoruz diye övünmesi telkin ediliyor. Oysa ki vidası bile dışardan geliyor bu arabaların. Aynı damat Bayraktar’ın SİHA’ları gibi.

Bu iktidarda yerli ve milli olan hiçbir şey yoktur. Yalana dayalı bu söylem sömürü ve talanın üstünü örtmek içindir. Bunlarım millilik anlayışı şudur: Bizlere açlık, yoksulluk ve sefalet! Kendilerine lüks ve şatafat!