Laik-bilimsel eğitim için mücadeleye!

“AKP kendi karanlık ideolojisiyle kuşatılmış siyasal İslam’ın gerici kuralları içinde biçimlendirilmiş bir nesil yaratma derdinde. Böylece gençliği itaatkâr sorgulamayan bir cendereye hapis edebileceğini düşünüyor.”

Gerici eğitim politikalarına her gün yenisi ekleniyor. AKP, iktidarı boyunca farklı cemaat, vakıf, derneklerle protokol imzaladı. Kendi koltuğunu sağlama almak ve sermaye düzeninin bekası için eğitim politikalarını biçimlendirmeye çalıştı. Binlerce öğrenci eğitim hayatına ulaşamıyor. Binlercesi kalabalık sınıflarda gerekli araç-gerece sahip olamadan eğitimini sürdürüyor. Binlerce öğrenci barınma sorununu çözemediği için eğitimden uzaklaşıyor. Yüzbinlerce eğitim emekçisi atanmayı bekliyor. Tablo böyle iken iktidar yeni gerici projelerle toplumun karşısına çıkıyor.

“Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum!” (ÇEDES) projesi adı altında okullara manevi danışman olarak imam, müezzin, vaiz gibi din görevlilerinin atanması gündemde. İzmir, Tekirdağ ve Eskişehir’de başlayan uygulamanın 81 ile yayılması bekleniyor. Proje ile tıpkı cemaat örgütlenmelerinde olduğu gibi abilik ve ablalık yöntemleri ile sözde görgü kuralları ve değerler eğitimi verilecek. Okullarda verilecek bu eğitimin dışında, hafta sonu ve ara tatillerde öğrenciler cami, dernek ve vakıf gibi yerlere çağrılarak burada düzenlenecek etkinliklere katılmasının önü açılıyor.

Proje bilimsel nitelikli laik bir eğitimden tamamen uzaklaşmak anlamına geliyor.

Peki ne öğretecek bu abiler ablalar? Ne iş yapacaklar eğitim kurumlarında? AKP kendi karanlık ideolojisiyle kuşatılmış siyasal İslam’ın gerici kuralları içinde biçimlendirilmiş bir nesil yaratma derdinde. Böylece gençliği itaatkâr sorgulamayan bir cendereye hapis edebileceğini düşünüyor.

Gündeme gelen bu son uygulama laik-bilimsel bir eğitim için mücadele etmenin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösteriyor.