Doğa/dünya sağda solda “doğa sevgisi” konulu etkinliklere katılmaya pek hevesli kapitalist patronların insafına bırakılamaz. İşçi sınıfı yalnız emeğine, alınterine değil aynı zamanda doğasına ve geleceğine sahip çıkmalıdır.
Kapitalizm emeğe, alınterine düşman. Ama aynı zamanda doğaya, ağaca, havaya, suya, canlı yaşamına da düşman. Bu yüzden hem dünyada hem de ülkemizde büyük çevresel yıkımlar yaşanıyor. Ekolojik denge bozuluyor. Çarklar dönsün, kâr oranları korunsun, şirketler büyüsün, kasalar dolsun, gerisi ne sermayeyi ne de iktidarları ilgilendiriyor. Onları tek ilgilendiren elde edecekler kârları.
Muğla’nın Akbelen beldesindeki ormanlık arazi yıllardır AKP iktidarının gözünü diktiği alanlardan biri. Bin bir yalanla dört yıldır bu alandaki ormanlık alan maden sahasına çevrilmeye çalışılıyor.
Altın aranacakmış, kömür madeni genişletilecekmiş, ekonomiye katkısı çok olacakmış, istihdam artacakmış. Bunun için ağaçları kesmek, ormanları yok etmek gerekiyormuş. Ama fidan da dikiyorlarmış. Yıllardır söylenen bu yalanlarla ülkenin dört bir yanında ormanlar ve tarım arazileri maden şirketlerine, müteahhitlere peşkeş çekildi. Şimdi sıra Akbelen ormanlarına geldi.
Muğla Milas Akbelen ormanlarında ağaç ve çevre katliamı var. AKP’nin yandaş şirketlerinden Limak ve IC Holding’in ortaklaşa kurdukları YK Enerji eliyle kömür madeninin genişletilmesi için doğa yıkıma uğruyor. Ağaçlara sarılarak kesilmesini engellemeye çalışan köylülere tazyikli su ve biber gazı sıkılıyor. Halk direniyor jandarma karşılarında. Ağaçların kesilmesinin önüne geçmeye çalışıyorlar, valilik “Ormana giriş yasağı var” diye para cezası kesiyor. Gazeteciler çekim yapmasınlar diye tartaklanıyor, yandaş basın hiçbir şey yokmuş gibi davranıyor. Jandarma komutanı açıklama yapıyor direnenlere “Yaptığınız eylem yasadışıdır” diye. Arkadan hızar sesi geliyor, ağaçlar devriliyor birer birer, yasal yasal… Bu sırada jandarma komutanı bir ağacın gölgesinde duruyor. AKP ve devletin tüm kurumları, Limak Holding için seferber olmuş ağacı, doğayı, geleceğimizi katlediyor.
Ülkenin taşına toprağına, ağacına suyuna, insanına düşman bir iktidar var karşımızda. Kazdağları’ndan Akbelen’e, Karadeniz’den Akdeniz’e ülkenin her tarafını para-kâr-rant için mahvetmeye çalışıyor.
Doğa/dünya sağda solda “doğa sevgisi” konulu etkinliklere katılmaya pek hevesli kapitalist patronların insafına bırakılamaz. İşçi sınıfı yalnız emeğine, alınterine değil aynı zamanda doğasına ve geleceğine sahip çıkmalıdır.