İşçi sınıfının 2024 parolası: “Topyekûn mücadele”

2023 işçi hareketi açısından beklenenin aksine kayıplarla geçen bir yıl oldu. Ama sermayenin saldırılarına karşı oluşan öfke ve tepki hiç olmadığı kadar derinleşti. Tek tek ortaya çıkan mücadele arayışları, ardı arkası kesilmeyen grev ve direnişler bunun en somut göstergeleriydi. Şimdi bu öfke ve tepkiyi büyütmek ve örgütlemek, tek tek ortaya çıkan mücadeleleri sermaye sınıfına karşı topyekûn bir mücadele altında birleştirmek zamanı.

İşçi sınıfı ve emekçiler için zor bir yılı daha geride bıraktık. Çalışma ve yaşam koşullarımız hiç olmadığı kadar kötüleşti. Alım gücümüz düştü. Artan hayat pahalılığı en temel ihtiyaçlarımıza dahi ulaşamaz hale getirdi bizi. Kapitalist sömürü düzeninin rant iştahı on binlerce insanımızı deprem yıkıntıları altında bıraktı. Kadın cinayetleri artarak devam etti. Toplumsal eşitsizlik derinleşti. Okumaya gidilen üniversiteler/yurtlar mezar oldu bazı çocuklarımıza. Ülkenin taşı-toprağı, ormanı, tarlası yerli ve yabancı sermayenin talanına uğramaya devam etti. Yolsuzluk, rüşvet, yağma, borsa vurgunları, kara para aklama işleri üç beş bezirganı daha zengin ederken bizleri iyice yoksullaştırdı.

Hak arayanın, itiraz edenin tepesine copla, mahpusla, yargı baskısıyla inilmeye devam edildi. Toplum yine din ve sözde milli hassasiyetleri üzerine kurulu yapay taraflaşma ve kışkırtmalarla ayrıştırılmaya çalışıldı. İçerde ve dışarda savaş ve saldırganlık politikaları milyonlarca insanın kanına, canına mal oldu. Emperyalizme kölece bağlılığın zincirleri daha da kalınlaştı. Ülkeyi yönetenler siyonist İsrail’in Filistin halkına uyguladığı soykırıma karşı göstermelik adımlar dahi atamadılar. Liste daha da uzatılabilir ancak bu kadarı bile kapitalist sömürü düzeninin, onun dümeninde oturan AKP-MHP iktidarının artık tarihin çöplüğüne gönderilmesi zamanının çoktan gelip geçtiğini göstermeye yeterli.

Yeni bir yıldayız. Kapitalistlerin gözü dönmüş kâr iştahı, AKP-MHP iktidarının pisliğe gömülmüş icraatları, emperyalist barbarlığın yıkımı artacak bu yeni yılda da. Ama toplumun, işçilerin, emekçilerin bu zorbalığa karşı direnci ve mücadelesi de güçlenecek. Ne yapılırsa yapılsın direnen emekçilerin, greve çıkan işçilerin, eşitlik isteyen kadınların, “yaşamak istiyoruz” diyen gençlerin sesi boğulamayacak. Doğasına, suyuna sahip çıkan köylülerin mücadelesi engellenemeyecek.

Bir bütün olarak çürüyen ve kendisiyle birlikte toplumu da çürüten bir düzenle karşı karşıyayız. Bu çürümüşlüğe ancak işçi sınıfının örgütlü mücadelesi “Dur!” diyebilir. Bir avuç sermayedarın ve ağa-bürokrat takımının çıkarları için milyonlara dayatılan koyu karanlık hep birlikte ayağa kalkarak dağıtılabilir. Her gelen yılın ötekinden daha kötü olmasının önüne sınıfın birleşik mücadelesi ile geçilebilir.

2023 işçi hareketi açısından beklenenin aksine kayıplarla geçen bir yıl oldu. Ama sermayenin saldırılarına karşı oluşan öfke ve tepki hiç olmadığı kadar derinleşti. Tek tek ortaya çıkan mücadele arayışları, ardı arkası kesilmeyen grev ve direnişler bunun en somut göstergeleriydi. Şimdi bu öfke ve tepkiyi büyütmek ve örgütlemek, tek tek ortaya çıkan mücadeleleri sermaye sınıfına karşı topyekûn bir mücadele altında birleştirmek zamanı.