Sözleşme bitti, mücadele sürecek!

Yapılması gereken açıktır. Sınıf mücadelesi sözleşme süreçlerinden ibaret değildir. Metal işçileri önümüzdeki dönemde bu zayıflıkları gidermek için büyük bir çaba göstermek zorundadır. Sözleşme, sürecin bitişi değil başlangıcıdır. Metal kapitalistleri daha şimdiden işten atma saldırılarını başlatmış durumdalar. Özellikle yeni vergi dilimine girilmesiyle birlikte alınan ücretler iyice eriyecek, metal işçisinin emeğini ve geleceğini korumak için dişe diş bir mücadele yürütmek dışında bir seçeneği kalmayacaktır.

Metal işkolunda MESS ile yürütülen ve 163 bin işçiyi kapsayan Grup TİS süreci sona erdi. Süreci değerlendirmek ve dersler çıkartmak, eksiklerimizi görmek ve aşmak için önemlidir.

Birleşik Metal-İş üyesi işçilerin greve çıkmasına iki gün kala zafer havasında imzalanan sözleşme ile metal işçilerinin yoksulluğu ve ağır çalışma koşullarında esaslı bir değişiklik olmadı.

İlk altı aylık zammı öne çıkartıp “kazandık” demeleri gerçeği yansıtmadığı gibi sözleşmenin toplamına bakıldığında tablo daha net ortaya çıkıyor. TÜİK’in yalancı enflasyon rakamlarına mahkûmiyet ve vergi dilimi soygununa devam ediliyor. Ücretlerin eriyeceği, sefaletin derinleşeceği gün gibi ortadadır. MESS birtakım dayatmalarını geri çekmiş gibi görünse de bu dayatmaların her sözleşme sürecinde pazarlık aracı olarak ortaya atıldığı biliyoruz.

2023 boyunca işçilerin ek zam talepleri ya geçiştirildi ya da görmezden gelindi. Taslakların hazırlanmasından görüşmelere ve imzaların atılmasına kadar metal işçilerinin talepleri bir basınç unsuru olsa da sürekli yok sayıldı. Eylül 2023’te hazırlanan taslaklar o gün için bile metal işçilerini yoksulluktan ve ağır çalışma koşullarından kurtarmazken bugün gelinen aşamada taleplerin gerisinde bir sözleşmeye imza atıldı.

Süreç boyunca MESS’in dayatmaları devam etti. Yanı sıra algı operasyonları, ayak oyunları, işten atma ve grev yasağı tehditleri, ücretlerin asgari ücretle kıyaslanması vb ile metal işçileri kıskaca alındı. Ne yazık ki metal işçileri bu cendereyi aşacak bilinç ve örgütlülük düzeyinden yoksundu. Bu durum MESS, devlet ve sendikal bürokrasi ittifakının işini kolaylaştırdı. Ancak metal işçilerinin tepkilerinden ve eylem potansiyelinden duydukları korku süreci bir anda bitirmelerini engelledi. Tabandan gelen basınç hem sendikal bürokrasiyi hem de  MESS’i zorladı.

Birleşik Metal ve Türk Metal grev kararı alırken, Birleşik Metal grev tarihlerini ilan etmişti. Ancak greve iki gün kala, metal işçileri üretimden gelen gücünü kullanmadan sözleşme imzalandı.İmzalar atıldığı halde, özellikle Gebze’de bulunan ZF Sachs ve Sarkuysan fabrikalarında grev eğilimi devam etti. “Ya taslak ya grev!” şiarıyla somutlanan tabloda sözleşmeyi yetersiz bulan işçiler, greve gidildiğinde kazanımın artacağını biliyorlardı. İşten atma tehditleri, fiili meşru grevi yasadışı ilan etmeleri ile grev eğilimi zayıflatılmak istendi. Genel merkez yönetimi her yolla işçileri bu düşünceden vazgeçirmeye çalıştı. Gebze 1 No’lu Şube yönetimi ise her ne kadar işçilere “arkanızdayız!” dese de greve çıkıldığında yalnız kalınacağını bunun yerine ek protokol süreçlerinin başlatılabileceğini söyleyerek grev eğilimini zayıflattı.

MESS’in köleliği dayatacağı, sendikal bürokrasinin işçileri belli sınırlarda tutacağı, sermaye devletinin gerek grev yasakları gerekse siyasi baskıyla sermayenin yanında olacağı çok açıkken bu tabloyu değiştirecek olan metal işçilerinin örgütlü gücü olabilirdi. Bugün için metal işçileri bundan yoksundur. Sendikal bürokrasiyi, yasal sınırları ve MESS dayatmalarını aşacak bilinç ve örgütlük düzeyine ulaşmadığı sürece tam bir kazanım hiçbir zaman elde edemeyecektir.

Yapılması gereken açıktır. Sınıf mücadelesi sözleşme süreçlerinden ibaret değildir. Metal işçileri önümüzdeki dönemde bu zayıflıkları gidermek için büyük bir çaba göstermek zorundadır. Sözleşme, sürecin bitişi değil başlangıcıdır. Metal kapitalistleri daha şimdiden işten atma saldırılarını başlatmış durumdalar. Özellikle yeni vergi dilimine girilmesiyle birlikte alınan ücretler iyice eriyecek, metal işçisinin emeğini ve geleceğini korumak için dişe diş bir mücadele yürütmek dışında bir seçeneği kalmayacaktır.