“Bu saldırının önüne geçmek için “işten atmaların yasaklanması” sınıf mücadelesinin önemli taleplerinden biri olmalıdır. İşçi sınıfı hakkı olanı almak istiyorsa, sadece ücret zammı mücadelesini değil, “herkese iş, tüm çalışanlara iş güvencesi” talebini de yükseltmesini bilmelidir.”
İşten atma saldırısı son dönemde fabrikalarda yoğunlaşan saldırılardan biri. Fabrika yönetimleri işten atma saldırısını devreye sokarak bir taşla iki kuş vurmanın derdinde. Bir yandan muhalif, öncü işçileri fabrikalardan ayıklarken diğer taraftan daha eski işçileri işten çıkarıp yerlerine yeni işçiler alarak iş gücü maliyetlerini düşürmeye çalışıyorlar.
MESS kapsamındaki fabrikaların hemen hemen tamamında imzalanan sözleşmenin ardından işten atma saldırısı yaşandı. MESS kapitalistleri eski işçileri çıkartıp yerine yarı ücretine işçi alımı yapabiliyorlar. Sözleşmelerin buna izin vermesi MESS sermayedarlarının ağzını sulandırıyor. Bu vesileyle sözleşme sürecinde ses çıkaran işçileri fabrikadan çıkartıyor, sindiriyor ve bütün işçilere gözdağı vermeye çalışıyorlar.
Sözleşme sonrası sefalet sözleşmesini bile çok bulan MİTAŞ-MICHA patronu birçok işçiyi işten çıkardı. Sayının 300-400’e varabileceği konuşuluyor. Çerkezköy Hema’da sözleşme farklarının dört taksitte verilmesine karşı tepki gösterenler işten atılmaya başlandı bile. Beyçelik’te, Ege Çelik’te, İDÇ’de, CMS’de ve bir dizi fabrikada durum farklı değil.
Farklı iş kollarında da sendikalaşmaya ve hak arama mücadelesine yönelik tahammülsüzlük de işten atmalara başka bir gerekçe oluyor. Örgütlenen direnişler sendikalaşmanın ardından işten atmaların devreye sokulmasıyla gerçekleşiyor. Bu direnişlere karşı sermayenin ve sermaye devletinin tahammülsüzlüğü, saldırganlığı, yasakçı tutumları gözaltılara, ev hapislerine, tutuklamalara vardırılıyor.
Peki, kapitalistler nasıl bu kadar rahatından işçileri işten atabiliyor? Elbette ki sermaye devletinin bütün kurumlarıyla arkasında yer almasıyla bunu yapabiliyorlar. Hiçbir gerekçe göstermeden tazminatsız bir şekilde işten atmaları yasaklayan bir madde iş yasasında bulunmuyor. En fazlasından mahkemeye başvurabiliyorsunuz. Dahası, arabuluculuk uygulamasıyla işçilerin işe iade davası açmaları engelleniyor, kazanılmış haklarından vazgeçmeleri sağlanıyor. Arabulucuda uzlaşmayan işçileri yılları bulan mahkeme süreçleri bekliyor. Bu mahkeme süreçlerinde işçi kazansa bile aradan geçen yıllar içinde önemli hak gasplarına uğruyor.
Bu saldırının önüne geçmek için “işten atmaların yasaklanması” sınıf mücadelesinin önemli taleplerinden biri olmalıdır. İşçi sınıfı hakkı olanı almak istiyorsa, sadece ücret zammı mücadelesini değil, “herkese iş, tüm çalışanlara iş güvencesi” talebini de yükseltmesini bilmelidir.