“Yasa teklifinin meclisten geçmesinin yakın olduğu bugünlerde yapmamız gereken tüm gücümüzle bu katliamı durdurmaya çalışmaktır. Hayvana, insana, yeryüzüne özgürlük istemeliyiz. Yalnız emeğin ve insanlığın değil doğanın ve diğer canlıların da düşmanı olan bu vahşi düzene karşı tüm gücümüzle mücadele etmeliyiz. İktidarın faşist uygulamalarına direnmeliyiz.”
AKP-MHP iktidarı, sokak hayvanlarının bilhassa da köpeklerin toplu katliamına yol açacak yasa teklifini meclise yolladı. Bu yasa teklifinde neler mi var?
İlk göze çarpanlar arasında “kuduz, bulaşıcı hastalık riski taşıyan ve rehabilite edilemeyen sokak köpekleri için ötenazi yapılacaktır” ve “sahipsiz hayvan popülasyonunun kamu güvenliği açısından tehlike oluşturması sonucunda belediyeler tarafından ötenazi yapılacaktır” maddeleri yer alıyor. Ayrıca şu an Hayvanları Koruma Kanunu kapsamında yürürlükte olan “… tıbbi gerekçeler hariç hayvanlara ya da onların karnındaki yavrularına veya yumurtalarına zarar verilecek suni müdahaleler yapma, yabancı maddeler verme” yasağı da kalkıyor.
Bugüne kadarki acı tecrübelerimizden biliyoruz ki sadece havladı diye bir hayvanı ‘saldırgan’ ya da ‘kamu güvenliği bakımından tehlikeli’ addetmek veya tek bir antibiyotikle, tek doz aşıyla tedavi edilebilecek bir hayvanı ‘bulaşıcı hastalığı var’ diyerek katletmek çok kolay. Tüm hayvanları öldürmeyi hedefleyen teklife göre artık yerel hayvan koruma görevlileri de olmayacak. Adında “Hayvanları Koruma” ifadesi geçen kanunun hiçbir yerinde hayvanları korumaya dair bir güvence kalmayacak.
2004 yılında belediyelerin bakımevi kurması ve kısırlaştırma yapması amaçlı çıkartılan Hayvanları Koruma Kanunu’na rağmen bugün 1389 belediyenin 1200’ünde ne bakımevi kurulmuş ne de kısırlaştırma yapılmıştır. Yani bugüne kadar köpeklerin saldırısı sonucu ölen sınırlı sayıda insanımızın, canımızın (ki bu sayı bazı alçak kesimlerce abartılıyor) sorumlusu bizzat bu yasayı uygulatmayan, idari tedbirleri aldırmayan AKP iktidarıdır. Oysa “kısırlaştır, aşılat, yerinde bırak” demek olan bugünkü yasa uygulansa bugüne kadar neredeyse hiçbir canımız yitirilmeyecekti.
Yeni yasanın AKP tarafından başka siyasi amaçlar taşıdığı ortadadır. İktidarın amacı bir yandan yaşanan ekonomik ve siyasi krizi örtbas etmek öte yandan halkı bu konuda ikiye bölüp birbiriyle çarpıştırmak.
Ne amaçla olursa olsun bu katliama sessiz kalamayız. Yüreğimiz ve bilincimiz bu suskunluğa razı olamaz. Yasa teklifinin meclisten geçmesinin yakın olduğu bugünlerde yapmamız gereken tüm gücümüzle bu katliamı durdurmaya çalışmaktır. Hayvana, insana, yeryüzüne özgürlük istemeliyiz. Yalnız emeğin ve insanlığın değil doğanın ve diğer canlıların da düşmanı olan bu vahşi düzene karşı tüm gücümüzle mücadele etmeliyiz. İktidarın faşist uygulamalarına direnmeliyiz.