“Birbirlerine yaptıkları hatırlatmalar ne olursa olsun İsrail ve Türkiye ABD ile birlikte Ortadoğu halkları üzerindeki şer ittifakının parçasıdır. Ortadoğu’da akan her damla kanın sorumluluğunu birlikte taşımaktalar.”
İsrail siyonizminin Filistin halkına yönelik katliamları devam ederken bir kez daha Ankara ile Tel Aviv arasında yapılan karşılıklı şovlar gündeme geldi.
Erdoğan, Netanyahu’nun ABD Kongresi’nde yaptığı konuşmada alkışlanmasını eleştirirken ipin ucunu kaçırınca önce İsrail Dışişleri Bakanı Israel Katz Erdoğan’a Saddam’ı hatırlattı. Bu benzetmeye yanıt veren Dışişleri Bakanlığı ise yaptığı açıklamada Netanyahu’nun sonunun Hitler gibi olacağını söyledi.
Bugüne kadar AKP şefinin İsrail’e yönelik attığı hamaset nutuklarına sayısız kez şahit olduk. Askeri, ticari, diplomatik her türlü ilişki en üst düzeyde devam ederken yaptığı “One minute!” şovları ile oy devşirmeye çalışıyordu Erdoğan… Mavi Marmara olayında da önce efelenmiş, olayın sıcaklığı geride kaldıktan sonra ise “Gidin diye ben mi dedim!” diyecek kadar düşkünleşmişti.
7 Ekim’in öncesi ve sonrasında da bu ikiyüzlü siyaset tarzı hiç değişmedi AKP şefinin.
Hatırlanırsa 7 Ekim saldırısının öngünlerinde Erdoğan bir kez daha Netanyahu ile kameralar önünde el sıkışıyor, kendisini ağırlamaya hazırlanıyordu. Sanki İsrail’in Filistin halkına uyguladığı zulüm 50 yılı aşkındır devam etmiyormuş gibi… Sanki 7 Ekim’den sonra gelişen süreç olmasa Netanyahu’nun bir katil ve cellat olduğu bilinmezmiş gibi…
Ama AKP şefi 7 Ekim’in ardından teşhir olup kamuoyu baskısı yoğunlaşana kadar ticari ilişkileri sınırlandırmaktan bile özel olarak kaçındı. Tam da bu nedenlerle İsrail siyonizmine yönelik tüm söylemleri boş efelenmeler dışında bir değer taşımıyor. O yüzden Karabağ’a, Libya’ya ne zaman nasıl girmiş de İsrail’e de öyle girecekmiş sormaya bile gerek yok. Emperyalizmin piyon askerliğini yapanların Siyonist rejime karşı şov yapmak dışında en ufak bir tepki gösterme şansı yok.
Ama anlaşılıyor ki, bu boş efelenme Siyonist cellatların öfkesine neden olmuş. Bugüne kadar Erdoğan’ın attığı boş nutuklara gülüp geçer, görmezden gelirken bu kez Dışişleri Bakanı üzerinden kendisine Saddam’ı hatırlatmaları boşuna değil.
Birbirlerine yaptıkları hatırlatmalar ne olursa olsun İsrail ve Türkiye ABD ile birlikte Ortadoğu halkları üzerindeki şer ittifakının parçasıdır. Ortadoğu’da akan her damla kanın sorumluluğunu birlikte taşımaktalar. Bu yüzden de karşılıklı dalaşmalarında gerçek olan tek şey birbirleri hakkında yaptıkları benzetmeleridir. İkisinin de ne Saddam’dan ne Hitler’den eksiği vardır. Ve onlar gibi er ya da geç tarih mahkemesi önünde yargılanacaklardır.