Yüzsüzler!

“Listede isimleri yer almasa da alınteri ile geçinen milyonlar bir kez daha ülkenin vergi rekortmeni oldu. Yılın ilk 7 ayında ücretlerden kesilen gelir vergisi 739,7 milyar lira iken şirketlerden alınan kurumlar vergisi miktarı 480 milyar lirada kaldı.”

Geçtiğimiz günlerde vergi rekortmenleri listesi yayınlandı. Açıklanan listeler vergi adaletsizliğini ortaya sermekle kalmadı, devletin kimin safında olduğunu da bir kez daha tüm çıplaklığı ile gösterdi.

Listede isimleri yer almasa da alınteri ile geçinen milyonlar bir kez daha ülkenin vergi rekortmeni oldu. Yılın ilk 7 ayında ücretlerden kesilen gelir vergisi 739,7 milyar lira iken şirketlerden alınan kurumlar vergisi miktarı 480 milyar lirada kaldı. Bu rakamlara aynı dönemde 515 milyar lira KDV, 743 milyar lira ÖTV toplandığı verisini eklediğimizde kapitalistlerin ödediği verginin devede kulak olduğu tüm gerçekliği ile ortaya seriliyor.

Ancak toplanan vergilere ilişkin açıklanan rakamların ortaya serdiği tablo bununla da sınırlı değil. İlk iki sırasında Bayraktar kardeşlerin yer aldığı gelir vergisi rekortmenleri listesinde ilk 100’e giren isimlerin 73 tanesi isimlerinin açıklanmasını istememiş. 2000 yılında 14 olan bu sayı AKP’li yıllarda sürekli olarak artmış. Belli ki AKP eliyle büyütülen yeni yetme zenginler devlet kasasını soyup soğana çevirirken nasıl palazlandıklarının görülmesini istemiyorlar.

Oysa işçi-emekçilerden kesilen vergileri hoyratça gösteriş ve şatafatta kullanan AKP şefinin itibara verdiği önemi hepimiz biliyoruz. Bu beyefendi milyonlar açlık sınırının altında yaşarken itibardan tasarruf olmayacağını söylese de tasarruf edilmeyen bu itibarı vergi listelerinde göstermekten çekinmelerinin bir nedeni vardır elbette.

Benzer bir tablo şirketlerin ödediği kurumlar vergisi için de geçerli. Türkiye’nin en büyük 100 sanayi kuruluşundan vergi rekortmenleri listesinde yer alan şirket sayısı sadece 10. Ve bu listede de 34 şirket adının açıklanmasını istememiş. Ne işçinin alınteriyle servetlerine servet katan dev tekeller ne de devletten kopardıkları ihalelerle yolunu bulanlar yok bu listede. Dahası sanayi odası başkanlarının sahip olduğu her üç şirketten biri 2023 yılında “0” vergi ödemiş.

Tablo ortadayken sözde bir Hazine ve Maliye Bakanı ise çıkıp vergi kaçakçılığına göz yummayacağından dem vuruyor, bir kez daha emekçinin ve küçük esnafın üzerine çökmenin hesaplarını yapıyor. Çünkü kendisi asalak kapitalistlere hizmette kusur etmek istemiyor.