“Bu bir şiddet yasasıdır!”

Geçtiğimiz günlerde Gebze Pelitliköy’de bulunan hayvan bakımevinde 45 hayvan katledilerek çöp poşetlerine konuldu. Hayvanseverler suçüstü yaparken, bini aşkın insanın katıldığı eylemler gerçekleştirildi, bakımevi önünde nöbete geçildi. Başından beri sürecin içinde yer alan KOHAYDER Başkanı Semra Çelikkaya ile röportaj gerçekleştirdik…

Yakın zamanda çıkarılan ve sokak hayvanlarının katledilmesinin önünü açan yasa değişikliği hakkında neler söylemek istersiniz?

Yasa diyor ki; toplayacaksın, bakacaksın. Ama bakımevinin koşullarını 2028’e kadar da iyileştirebilirsin. Bu durumda ne olacak? Hayvanlar toplanacak, burada birikecek ve bunun sonu katliama neden olacak. Yasayı hazırlayanlar bunu çok net biliyor. Biz bunu düşünebiliyoruz da onlar düşünemiyor mu?

Bu, bir şiddet yasasıdır. Her yerden şiddet haberleri geliyor sadece hayvanlara yönelik değil. Sen devlet olarak, hükümet olarak şiddeti onaylayan bir yasa çıkartırsan kötülüğün normalleşmesi, kadın cinayetlerinin, çocuk istismarının artması anlamına gelir.

Bu barınakta öldürülen hayvanları da gördüm. Hiçbiri saldırgan nitelikte değildi. Bir kuduz tehdidi var deniyor ancak yılda gerçek manada kuduz vakası sadece iki. En çok 2014’te görülmüş. Onun da sayısı dört.

Öldürmek çözüm olmadığı gibi mevcut sınırlı ve sağlıksız koşullarda barınaklarda hastalıktan ölüm tehdidi oluşuyor. Türkiye’deki 1393 belediyede sadece 211 bakım evi var. Bu sayı da 2023’ten beri 100 bin nüfusun üzerindeki belediyelerde zorunlu hale geldiği için. Hükümet 4 milyon köpekten bahsediyor (bence sayı daha az) ama bakımevlerinin kapasitesi toplamda 100 bin. Kalan 3 milyon 900 bin hayvana ne olacak? Öldürmeyi kafaya koymuşsun. Kimi kandırıyorsun.

Normalde belediyeler sokak hayvanlarını toplayıp kısırlaştırıyordu ancak şu an kapasite yetersizliğinden almıyor, aldığını da katletme yoluna gidiyor.

Gebze’de bakımevinde yaşananlara dair neler demek istersiniz?

Belediye başkanının haberi olmadan böyle bir şeyin yapılmasının mümkün olduğunu düşünmüyorum ancak başkan da gitmiş bu şahıslar hakkında suç duyurusunda bulunmuş.

Biz durumu fark ettikten sonra suçüstü yapabilmek için takibe aldık. Barınak saat 10’da ziyarete açılmadan önce yaptıklarını düşündük. Çöp poşetlerini atmaya başladılar, birkaç çöp poşetinin olabileceği düşündük ama 13 çöp poşeti çıkarttıklarını görünce içeri girdik. Tahminlerimizde de maalesef haklı çıktık.

“Çöplere bakarsanız polisi çağırırız” dediler, “Çağırmazsanız şerefsizsiniz!” dedik.

Poşetten çıkarttığımız köpeklerin hepsi daha sıcaktı. İki gün önce gelip sevdiğim hayvanları çöpte ölü olarak bulduk.

Bu aşamada neler yapılması gerekir?

Şu an yasa Anayasa Mahkemesi’nde ve uygulama yönetmeliği halen çıkmadı. Bu süreçte direnmemiz gerekiyor. Tüm hayvanseverler bulundukları il ve ilçelerdeki bakımevlerine düzenli olarak gitsinler. İçeri almıyorlarsa kapısında beklesinler, giren çıkan araç sayısından ve benzeri şeylerden durumu anlayabilirler. Bunların suçlarını ortaya çıkartmalıyız ve direnmeliyiz, ancak yasayı böyle geri çektirebiliriz.