Emperyalist-kapitalist sistemde tek kutupluluk dönemi sona erse de bedelini emekçilerin ödediği çatışma ve savaşlar devam ediyor. Bu da işçi sınıfının silahlanmaya ve emperyalist savaşa karşı mücadeleyi yükseltmesinin ne denli önemli olduğunu gösteriyor.
BRICS Zirvesi 22-24 Ekim 2024 tarihinde Rusya Federasyonu’na bağlı Tataristan Cumhuriyeti’nin başkenti Kazan’da gerçekleştirildi. Zirveye 24’ü devlet başkanı seviyesinde temsil edilen 36 ülke katıldı.
Çin, Rusya, Hindistan ve Brezilya’nın kurduğu, ardından Güney Afrika Cumhuriyeti’nin katıldığı BRICS, son yıllarda hızla üye sayısını artırdı. Son zirveye 36 ülkenin katılması, ABD-AB-NATO eksenine karşı yeni bir eksenin oluşmakta olduğunu ortaya koydu.
***
Sovyetler Birliği’nin 1991’de dağılmasından sonra dünya, ABD emperyalizminin hakimiyetindeki tek kutbun “insafı”na kaldı. ABD, Birleşmiş Milletler’i elinin tersiyle iterek ülkeleri işgal etti, yakıp yıktı, katliamlar gerçekleştirdi. Bunları, zayıflayan hegemonyasını korumak ve rakiplerine gözdağı vermek için yaptı. Yine de “tek kutuplu dünya düzeni” kısa ömürlü oldu. 2008’den itibaren çok kutuplu dünya oluşmaya başladı. Çin, Rusya, Hindistan gibi devletler ABD-NATO küstahlığına itiraz etmeye başladılar. BRICS ve Şanghay İşbirliği Örgütü bu dönemin ürünüdür.
‘90’ların sonunda ABD’nin saldırganlığı daha da şiddetlendi. 1999’da eski Yugoslavya, 2001’de Afganistan, 2003’te Irak, 2011’de Libya ABD ve NATO orduları tarafından yerle bir edildi. Suriye, Yemen, Sudan ve birçok Afrika ülkesi iç çatışmalara sürüklendi. 2022’de Ukrayna savaşını kışkırtan ABD-NATO cephesi, Ekim 2023’ten bu yana İsrail’in Gazze’deki soykırım savaşına destek vererek barbarlığını doruğa çıkardı. Lübnan’a taşınan savaş ateşinin Suriye, Yemen ve İran’a sıçramasından söz ediliyor.
***
ABD yakıp yıkarak hegemonyasını korumaya çalışırken, BRICS ekseni sakin ama kararlı adımlarla ilerledi. Bu, Kazan Zirvesi’nde alınan kararlara da yansıdı. Mesajlarını şöyle özetlemek mümkün: Yeni bir dünya düzeni kurmanın zamanı gelmiştir. Artık ABD ile müttefikleri bunu kabul etmelidir. Savaş ve saldırganlığı bırakmalı, kendilerini dayatmaktan vazgeçmelidir.
“Adil küresel kalkınma için çok taraflılığın güçlendirilmesi” başlığıyla düzenlenen zirvede üç hedef öne çıkartıldı:
1. Üyeler arası iş birliğini derinleştirmek. 2. Temsili ve adil bir uluslararası düzen inşa etmek. 3. Yeniden yapılandırılmış çok taraflı bir dünya sistemi oluşturmak.
Zirvenin sloganı “BRICS ve Küresel Güney ile daha iyi bir dünya inşa ediyoruz” şeklinde. 134 maddeden oluşan bildiride de “Daha adil ve demokratik bir dünya düzeni için çok taraflılığın güçlendirilmesi” vurgusu yapılıyor.
Zirvede dikkat çeken diğer vurgular şöyle: Adil bir küresel kalkınma için ekonomik iş birliğinin teşvik edilmesi. Yerel para birimlerinin adım adım daha çok kullanılması. Birleşmiş Milletler’in reforme edilmesi. BRICS tahıl borsasının oluşturulması ve BRICS Bankası’nın güçlendirilmesi. Küresel iş birliği için G7 yerine G20’nin esas alınması…
BRICS Zirvesi’nin verdiği mesaj şöyle özetlenebilir: ABD’nin egemenliğine dayalı tek kutuplu dünya dönemi bitmiştir!
Bundan hareketle ABD’nin savaş kışkırtıcılığına son vermesi, uluslararası yasa ve anlaşmalara uyması talep ediliyor. Oysa ABD ile suç ortakları savaşları körüklüyor ve Çin’le savaşa hazırlık yapıyor. Bunun farkında olan Çin’de kendi hazırlıklarını yapıyor.
Emperyalist-kapitalist sistemde tek kutupluluk dönemi sona erse de, bedelini emekçilerin ödediği çatışma ve savaşlar devam ediyor. Bu da işçi sınıfının silahlanmaya ve emperyalist savaşa karşı mücadeleyi yükseltmesinin ne denli önemli olduğunu gösteriyor.