“Kelebekler zamanında” yalnızca bir kitap, bir film değil…

Mirabel Kardeşler’in gerçek hikayelerinden esinlenerek yazılan roman ve sinemaya uyarlanan “Kelebekler Zamanında” filmi dönüştürücü, sürükleyici bir film ve tarihsel anlatımıyla izlenilmesi gerekiyor.

1930 yılında Dominik’te askeri darbeyle iktidara gelen Trujillo, kendi kurduğu baskı rejimine önce devlet başkanlığı yaptı. Ardından iktidarı bırakmayı reddederek açık diktatörlüğünü ilan etti. 31 yıllık iktidarı boyunca kendi halkına açlık, sefalet ve baskıdan başka bir şey sunmayan Trujillo, dağların taşların adlarını dahi değiştirerek kendi adını verdi. Her türlü muhalefeti kanlı eylemlerle bastırdı. Kendine itiraz edenleri hapishanelere doldurdu. Faili meçhul cinayetlerle yok etmeye çalıştı. 50 binden fazla insanın katledilmesine, onlarcasının sakatlanmasına, işkenceye uğramasına neden oldu. Tarihte bilinen adı Maydanoz Katliamı ile ülkede yaşayan Haitilerin neredeyse tamamının katledilmesine yol açtı.

Buna rağmen insanlar, gençler, kadınlar bu baskı rejimine karşı büyük bedeller pahasına direndiler. Hiç şüphe yok ki bu direnenler arasında bulunan 3 kız kardeşin hikayesi diğer kuşaklara en çok anlatılanı oldu.

Diktatörlüğe karşı cesaretle mücadele eden ve bunun sonucunda tecavüze uğrayarak öldürülen ama asla teslim olmayan 3 kız kardeşin özgün hikayesidir “Kelebekler Zamanında”.

Yazar Julia Alvarez gerçekleri kurgusal dünyasıyla birleştirerek Mirabel kardeşlerin hayatlarını ve mücadelelerini etkileyici bir dille anlatır. Daha sonra filme uyarlanan kitapta 4 kız kardeşin olaylar içindeki yeri, kendi değişim ve gelişimleri yer yer kendi bakış açılarıyla anlatılır. Minerva’nın haksızlıklar karşısında boyun eğmeden duruşu, Maria’nın korkusuzluğu, Patria’nın mücadeleye inancı ve Dedê’nin kaygıları, bunlar arasındaki çelişik ilişkileri 4 kardeş arasındaki kopmaz bağla birlikte bize aktarır kitap. 

Hikâye 3 kız kardeşin okuma isteği ile gittikleri ve 5 yıl boyunca kaldıkları yatılı okulda, hayatı, dini, sınıfsal ayrımları sorgulamaları ile başlar. Minerva’nın dahil olduğu tiyatro grubunun, Trujillo’nun karşısında sahnelemeye cesaret ettikleri protestolu oyun, bu arada tanıştıkları ve etkilendikleri siyasal düşünceler ömürlerinin geri kalan yıllarının hangi koşullarda ve nasıl geçeceğini göstermişti bile…

Mirabel Kardeşler hayatı, yaşamı sorgulamalarıyla, mücadeleye olan bağlılıklarıyla tanınmaya başlayınca tutuklama, işkence, ev hapsi gibi pek çok cezayla da karşılaştılar. Onlar artık Kelebekler ismiyle devrimin öncü kadınları oldular. Cesaret, heyecan dolu yaşamları, özgürlüğe hasretleri ve örgütlü mücadele anlayışları bambaşka hayatlar ve kahramanlar yarattı. Bu kitap kadınların mücadeleyle değişimini başarılı biçimde sunar okuyucuya.

Mirabel kardeşler 25 Kasım 1960 yılında eşlerini hapishanede ziyaretten dönerken diktatörlüğün askerleri tarafından katledildiler. Mücadelenin öncüsü Kelebekler tecavüz edilerek, işkenceyle öldürüldü. Ancak ölümlerine kaza süsü verilmeye çalışıldı. Kelebeklerin vahşice katledilmeleri mücadele ateşini körükledi. Dominik’te protesto eylemleri dalga dalga yayılmaya ve gün geçtikçe büyümeye başlar. Diktatör tarihe eli kanlı bir katil olarak geçerken Mirabel Kardeşler başta kadınlar olmak üzere tüm ezilen ve sömürülenler için simge haline gelir.

Mirabel Kardeşler’in katledildiği 25 Kasım tarihi daha sonra 1981 yılında gerçekleşen Latin Amerika ve Karayip Kadın Kurultayı’nda Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü ilan edildi.

Mirabel Kardeşler’in gerçek hikayelerinden esinlenerek yazılan roman ve sinemaya uyarlanan “Kelebekler Zamanında” filmi dönüştürücü, sürükleyici bir film ve tarihsel anlatımıyla izlenilmesi gerekiyor.