Kreş vaadiyle vaaz verenler, kreş kapatılsın diye fetva veriyor!

İktidarın okul öncesi eğitim konusunda özel kreş ve anaokulları sahiplerinin çıkarlarını gözettiği bilinen bir gerçektir. Öte yandan yoksullaşmanın yol açtığı çıkışsızlıkla emekçiler her mahallede pıtrak gibi açılan sübyan mekteplerine, tarikatlara bağlı sözde kreşlere yönelmeye zorlanmaktadır. Belediye kreşlerinin kapatılması ya da sınırlanması bu gericilik yuvalarının daha da çoğalmasına yol açacaktır. Ve iktidarın bundan büyük memnuniyet duyacağı açıktır.

Herkesin yerel seçim propagandasının temel bir ayağı kreşti. Unutmadık değil mi?  Çalışma Bakanlığı yıllardır “Her OSB’ye kreş açılacak” diye duyurular yapıyor. Ortadaki bu söylemlere rağmen OSB’lerde ücretsiz kreşleri gören var mı? Kamuda sözde tasarruf tedbirleri paketi açıklandığında ilk gözden çıkarılan yerlerin başında kreşler geldi. Ege Üniversitesi kreşi kapatılmak istendi. Ortaya konan eylemlerin ardından kapatılması engellenmiş olsa da ilk saldırının kreşlere olduğunu hatırlamayan var mı?

Geçtiğimiz günlerde kreşlerle ilgili akıl tutulması bir yaklaşımla daha karşılaştık. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı belediyelere gönderdiği bir yazıyla belediye kreşlerinin “5580 sayılı Yasa’ya aykırı” olduğunu iddia ederek burada yürütülen faaliyetlere son verilmesini ve yeni yerler açılmasının önüne geçilmesini buyurdu.

Bu “fetva” ile belediye kreşlerinin kapatılması ve yenilerinin açılmasının engellenmesi amaçlanıyor.

Son yerel seçimlerde İBB’ye aday olan Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un en temel vaatlerinden biri 7/24 açık kreşlerdi. Ama seçilmeyince bulunduğu bakanlık konumunu mevcut kreşleri de kapatmak için kullanıyor.

Yasal sorumluluğuna rağmen yeterli kreş açmayan iktidar bakanlıklar eli ile kreş kapatma avına çıkmış durumda. Bakanlıklar bir şey yapacaklarsa gidip yasal zorunluluğa rağmen kreş açmayan fabrika ve işyerlerinin yakasına yapışsınlar. Toplamdaki ihtiyacın hâlâ çok sınırlı bir kısmını karşılayan belediye kreşlerini kapatma çabası yerine çocuk bakımı ve kreş için kamu bütçesinden daha fazla pay ayrılmasını sağlasınlar.

Elbette burada esas amaç muhalefete ait belediyelerin alanını daralmaktır. Ama bu karar uygulanırsa bedelini nispeten daha ucuz olan belediye kreşlerinden faydalanan işçi ve emekçiler ödeyecektir. Çocuklarını bu kreşlere gönderen kadınlar çalışma yaşamının dışına atılacaktır. Bu kreşlerde çalışan emekçiler işsiz kalacaktır.

İktidarın okul öncesi eğitim konusunda özel kreş ve anaokulları sahiplerinin çıkarlarını gözettiği bilinen bir gerçektir. Öte yandan yoksullaşmanın yol açtığı çıkışsızlıkla emekçiler her mahallede pıtrak gibi açılan sübyan mekteplerine, tarikatlara bağlı sözde kreşlere yönelmeye zorlanmaktadır. Belediye kreşlerinin kapatılması ya da sınırlanması bu gericilik yuvalarının daha da çoğalmasına yol açacaktır. Ve iktidarın bundan büyük memnuniyet duyacağı açıktır.

Çocuk bakımı ve kreş meselesini tek adam dünyasının iktidar hırsları ve keyfiyetinin belirlemesine izin vermeyelim.

“Tüm işyerlerinde/mahallerde/OSB’lerde 7/24 açık, ücretsiz, nitelikli kreş istiyoruz!” diyerek mücadeleyi büyütelim.