Metal fabrikalarında GREV zamanı…

“Grevin kaderi sendika bürokratlarının iki dudağı arasından çıkacak söze bırakılmazsa ve etkin, işlevli grev komitelerinde birleşirsek kazanırız. Sözleşme kapsamındaki fabrikalarda yapılan eylemler ile sınırlı kalmadan diğer fabrikalarda da dayanışma eylemleri hayata geçirildiğinde kazanırız.”

2000 işçinin çalıştığı ve MESS üyesi olan beş işletme adına MESS ile Birleşik Metal-İş Sendikası arasındaki TİS görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine grev süreci başladı.

500 işçinin çalıştığı Hitachi Energy’nin dört fabrikasında grev ilanları asıldı. 4 Aralık günü greve çıkılacak. Diğer fabrikalar için grev tarihleri daha sonra açıklanacak.

Grev kararı öncesi MESS’in son zam teklifi ilk altı ay için yüzde 22 üzerine 23 lira seyyanen zam oldu. Bu da ortalama yüzde 36,5’lik bir zamma denk geliyor ki, MESS’in gerçek teklifinin bu olmadığını, ölümü gösterip sıtmaya razı etmeye çalıştığını hepimiz biliyoruz.

Asgari ücret görüşmelerinin hemen öncesine denk gelen grev kararının, sözleşme taslağında yer alan taleplerin kazanılmasının yanı sıra diğer TİS süreçlerine de doğrudan etkisi olacaktır. İlk altı ay için yüzde 125’lik zam talebi geride kalan iki yıllık sözleşme sürecinde alım gücünde yaşanan düşüşün telafisi niteliğindedir ve büyük bir talep değildir. Ancak, MESS bunu bile vermemek için elinden geleni yapmaktadır.

MESS safları sıklaştırmış, herhangi bir “kaza” çıkmasın diye ipleri sıkı tutuyor. Çünkü, metal sözleşmelerinin sınıf mücadelesinde tuttuğu yeri biliyor. Maazallah, metal işçisinin ne yapacağı belli olmaz. Olası bir grev veya direnişle kazanım elde edilmesini ve bunun işçi sınıfına örnek olmasını istemiyor.

Artık grev süreci geldi, çattı. Bu süreçte grevi baltalamak için MESS’in talep edeceği toplantılardan işçiler payına bir kazanım çıkmayacağı deneyimle sabittir. Son sözü de yine grev iradesinin gücü, kuvveti belirleyecektir.

Grevle kazanmak için harekete geçelim!

Önümüzdeki yıl gerçekleşecek MESS Grup TİS’ine işçi sınıfının moralle girmesini istemeyen MESS ve koşulsuz-şartsız MESS’in arkasında duran AKP-MHP iktidarının her türlü baskı ve yasaklamasına hazır olmak gerekir. Sözleşme kapsamındaki metal işçilerinin göstereceği kararlılık ve mücadele ne kadar önemliyse, diğer fabrikalardan gelecek sınıf dayanışması da bir o kadar önemlidir.

Karşı cephenin orantısız gücü yanıltıcı olmamalıdır. Grev silahını kuşanan örgütlü ve kararlı işçilerin mücadelesiyle her türlü engel aşılabilir. Grevin kaderi sendika bürokratlarının iki dudağı arasından çıkacak söze bırakılmazsa ve etkin, işlevli grev komitelerinde birleşirsek kazanırız. Sözleşme kapsamındaki fabrikalarda yapılan eylemler ile sınırlı kalmadan diğer fabrikalarda da dayanışma eylemleri hayata geçirildiğinde kazanırız.

Bu kavgaya tüm metal işçileri ve işçi sınıfı da ortak olmalıdır. Bu kavga tüm sınıfın kavgasıdır.