Bu düzen, bu düzenin sahipleri çürümüştür. İnsanlığa baskı, sömürü ve savaş dışında bir şey veremeyecek durumdadır. İşçiler ve emekçiler insanlık için ayağa kalkmalı, sömürü düzenine son vermek için mücadeleyi güçlendirmelidir.
Emperyalist-siyonist güçler gerici çıkarları için Suriye’yi harabeye çevirdiler. Milyonlarca insan katledildi, yerinden yurdundan sürüldü. Göç etmek zorunda kalan Suriyeliler gittikleri ülkelerde yaşam mücadelesi veriyorlar. Türkiye’ye gelen milyonlarca Suriyeli ucuz emek gücü olarak yok pahasına çalıştırılıyor. Bu aynı zamanda işçi ve emekçilere düşük ücretleri dayatmayı sağlıyor. Suriye’nin yıkımına ortak olanlar, yıkımdan kaçan milyonları gözü dönmüş bir sömürüye tabi tutuyorlar.
Şimdi Suriyelilerin ülkelerine dönmesi tartışmaları kızıştıkça sermaye sınıfının bazı kesimlerini bir telaş aldı.
Bunlardan biri olan Malatya Genç Girişimciler Kurulu Başkanı Abdurrahman Baydemir, basına verdiği demeçlerle kaygısını dile getiriyor. Tersine göç olursa bunun üretim maliyetlerine olumsuz yansıyacağını söylüyor. Bu sözler kapitalistlerin aklını, bakışını, ruhunu özetliyor. Baktıkları her şeyde para gören sermaye düzeninin efendileri için her şey kâr etmekten ibaret. Bir yandan emperyalist-siyonistler hesabına savaş ve saldırganlık politikalarını körükleyenler, öte yandan halklar arası düşmanlıkları kışkırtarak şovenizm zehrini topluma empoze ediyorlar. Yetmiyor, yıkıma uğrayan ülkelerden gelen göçmenleri posası çıkana kadar sömürme iştahını saklamayacak kadar da pervasızlaşıyorlar.
Bu düzen, bu düzenin sahipleri çürümüştür. İnsanlığa baskı, sömürü ve savaş dışında bir şey veremeyecek durumdadır. İşçiler ve emekçiler insanlık için ayağa kalkmalı, sömürü düzenine son vermek için mücadeleyi güçlendirmelidir.