“Seyirci”nin sahaya inme zamanı!

Daralan, bunalan ve canı sıkılan emekçiler mi? Onlar da artık seyir zevki vermeyen bu oyunda tribünleri boşaltmalılar. Sahaya inmeli ve kendi oyunlarını oynamalılar…

Ülkenin ana muhalefet partisi başkanı geçtiğimiz günlerde Mersin mitingi öncesinde bir “sürpriz” yapacağını duyurdu. Özel’in sürpriz yumurtasından ise çıka çıka AKP iktidarına göstermelik bir kırmızı kart çıktı. Bundan sonra canı sıkılan, daralan ve bunalan AKP’ye kırmızı kart gösterip seçim isteyecekmiş!..

Bilindiği üzere sarı kartlar, kırmızı kartlar spor organizasyonlarının, daha çok da futbolun parçası. Kural ihlali yapan oyuncu ihlalin şiddetine göre hakem tarafından sarı kartla uyarılır ya da kırmızı kartla oyundan ihraç edilir. Ne kadar itiraz etse de kırmızı kart gören hiçbir oyuncu hakemin otoritesine itiraz edip sahada kalmaya devam edemez.

Ama Özel’in kırmızı kartına AKP tarafından ve toplumdan gelen tepkilere bakılırsa, kimsenin onun otoritesini umursadığı yok. Hoş, zaten onun siyaset sahnesinde hakemlik gibi bir sıfatı da yok. Onun içindir ki, birilerinin kendisine hakemlik yapmak için değil rakip takımın oyuncusu olarak sahada olduğunu, yapması gerekenin karşı takımdan daha iyi oynamak olduğunu hatırlatması gerekiyor. Yoksa daha çok milletvekili kanal kanal gezip, kendileriyle dalga geçildiğini bile anlayamadan nasıl önemli bir kampanya başlattıklarını anlatmaya çalışacak.

Diyoruz ya hakem hakem değil, oyun da oyun değil. Zaten rakip de rakip değil. Özel’in kırmızı kart göstererek ihraç etmek istediği Erdoğan AKP’sinin oyunun hiçbir kuralını umursadığı yok. O, bırakın oyunu kuralına göre oynamayı, her pozisyonda kendi oyununa göre kural yazmaktan başka bir şey yapmıyor. Durum böyle olunca, Özel’i bırakın kırmızı kart, yabancı VAR hakeminin bile kurtaramayacağı açık.

Daralan, bunalan ve canı sıkılan emekçiler mi? Onlar da artık seyir zevki vermeyen bu oyunda tribünleri boşaltmalılar. Sahaya inmeli ve kendi oyunlarını oynamalılar…