“İşçi arkadaşlarımız ölüme mahkûm ediliyor!”

Bolu Kartalkaya’da yaşanan katliamda ölenlerin dördü otelde çalışan işçilerdi. Bu yanıyla aynı zamanda bir iş cinayeti anlamına gelen Kartalkaya katliamının ardından turizm işçilerinin yaşadığı sorunları DİSK Dev Turizm-İş Marmara bölge başkanı Gökhan Aslan’la konuştuk…

Bolu Kartalkaya’da yaşanan katliamda 79 kişi yaşamını yitirdi. Bunlar arasında 4 turizm işçisi de bulunuyordu. Bu katliamla birlikte birçok konu yeniden tartışılıyor. Bunlar arasında turizm işçilerinin sorunları da var. Bu kapsamda neler söylemek istersiniz?

Merhabalar, öncelikle Emeğin Kurtuluşu Gazetesi emekçilerine sevgiler, kolaylıklar diliyoruz. 4’ü turizm işçisi olan 79 insanımızın hayatını kaybettiği Bolu Kartalkaya katliamıyla birlikte iş kolumuzda yaşanan sorunlar dikkat çeker hale gelmiş oldu. Ancak şunu söyleyebilirim, Bolu ile birlikte tartışılıyor olsa da iş kolumuzda benzeri katliamlar daha önce de yaşandı. Yakın zamandan örnek vermek gerekirse Beşiktaş’ta bir kulüp tadilatında yaşanan yangında 29 işçi arkadaşımız hayatını kaybetmişti. Yine geçtiğimiz yıllarda Aydın’da bir mutfak tüpünün patlamasıyla restoranda gerçekleşen patlamada 7 işçi arkadaşımız hayatını kaybetti. Benzer bir nedenle İzmir’de bir restoranda yaşanan patlamada 5 işçi arkadaşımız yaşamını yitirdi. Aslında sektörde benzer katliamlarla işçi arkadaşlarımız karşılaşıyor. Sadece Bolu’yla daha fazla dikkat çeker hale geldi. Bu katliamların ana noktası patronların daha fazla kâr elde etme hırsı. Çünkü sözü edilen katliamların önlenebilir olduğunu hepimiz biliyoruz. Alınması gereken önlemler, maliyeti artıran kalemler olduğu için işçi arkadaşlarımız göz göre göre ölüme mahkûm ediliyor. Bu açıdan iş kolumuzda gerçekten iş cinayetlerinin yaşandığını ifade edebilirim.

Sektörde kaç işçi çalışıyor. Bu işçilerin temel sorunları nelerdir?

Çalıştığımız iş kolu, son yıllarda istihdam deposu olarak görülüyor… Şu an 1 milyon 160 bin civarında kayıtlı çalışan var. Ancak bu rakam, yaz ve kış aylarında değişkenlik gösteriyor. Örneğin temmuz ayı istatistiklerinde 1 milyon 300 bin civarındayken ocak ayında 1 milyon 160 bine kadar geriliyor. Böylece ortalama 200 bin civarında işçinin işsizlikle karşılaştığını görebiliyoruz. Aynı zamanda oldukça yaygın bir kayıt dışılık da söz konusu. İş kolunda istihdam edilen çalışan sayısı toplamda 3 milyonu buluyor.

İş kolumuzda işçi sağlığı ve iş güvenliği dışındaki sorunlara bakacak olursak, işçi arkadaşlarımız öncelikli olarak geçim meselesi üzerinden bize ulaşıyor. İş kolumuzda alınan ücretler asgari ücretin biraz üzerinde… Çalışma saatlerinin uzunluğu, koşullarının ağırlığı, artık sistematikleşen mobbingleri iş kolumuzdaki başlıca sorunlar olarak sıralayabiliriz. Onun yanı sıra sektördeki önemli sorunlarımızdan biri mevsimlik çalışma… Özellikle yazın sezon açıldığında 4 ay, güneyde bazı yerlerde bu 5 ay oluyor. Sezondan sonra işçi arkadaşlarımızın ne sosyal güvencesi ne de bir gelir güvencesi kalıyor. Tamamen işsizlikle, geçim sıkıntısı ile baş başa kalıyorlar.

İşkolundaki sendikal örgütlülüğe dair ne söylemek istersiniz, son olarak çağrınız nedir?

İş kolumuzda kayıtlı 1 milyon 160 bin civarında çalışan var. Konaklama ve eğlence işleri en düşük sendikalaşma oranına sahip sektörlerden biri. İşçilerin sadece yüzde 4,72’si sendikalı. Bu açıdan oldukça problemli bir tablo var. Bu sorunu karşılayabilecek bir örgütlülük yaratmak konusundaki sorumluluğumuz önümüzde duruyor. Bu konuda çabamız da sürüyor.

Buradan son olarak gerçekten insanca yaşanabilecek ücretlere ulaşabilmek, işçi sağlığı veiş güvenliği konusunda yaşadığımız problemlerin önüne geçebilmek, hayatta kalabilmek için konaklama ve eğlence sektörü işçilerini sendikalı olmaya, sendikamızda örgütlenmeye davet ediyoruz.