İşçi sınıfı ve emekçiler sağlıkta özelleştirme, ticarileşme ve metalaşmaya karşı mücadele etmelidir. Ücretsiz, nitelikli kamusal sağlık hizmeti talebini yükseltmelidir. Emekçilerin sağlığının korunmasının yolu kapitalizme karşı mücadeleyi büyütmekten geçiyor.
Sağlıkta soygunun son halkası muayene ücretlerine yapılan fahiş zamlar oldu. Emekçilerin sağlık hizmeti almak için ödeyeceği katılım payları artırıldı.
Devlet hastanelerinde muayene katılım payı 20 lira, özel hastanelerde 50 lira, eğitim-araştırma hastaneleri ile üniversite hastanelerinde ise 45 lira olacak. Daha önce devlet hastanelerinde katkı payı 6 lira, şehir ve eğitim araştırma hastanelerinde 7 lira, üniversite hastanelerinde ise 8 liraydı. Böylece eğitim-araştırma hastanelerindeki zam oranı yüzde 542 oldu.
Sağlık hakkı yaşam hakkının en temel gereğidir. Temel kamusal hizmetlerden biridir. Katılım payı soygunun yasal olmadığı Anayasa Mahkemesi tarafından tescillenmiştir. Ayrıca ILO da katılım payının yasal olmadığına dair karar almıştır.
Bu saldırıyla sağlıklı yaşam hakkı gasp edilmektedir. Sağlık hizmeti parası olanın yararlanacağı bir hizmete dönüştürülmektedir.
Artan katkı payları, AKP iktidarının sağlık alanını özelleştirme saldırısının yeni bir halkasıdır. Sağlık hizmetlerinin her aşamada paralı hale getirilmesini hedeflemektedir. Kamu kaynaklarının daha çok talan edilmesiyle sermayeye daha çok kaynak aktarılabilecektir. Yaratacağı sonuç, işçi ve emekçilerin daha fazla yoksullaşması ve ölümlerin artması olacaktır.
Kapitalist patronların korunup kollandığı Türkiye’de sağlık hizmeti alınıp satılan bir metaya dönüştürülmektedir. Hastalar müşteri, hastaneler de ticarethane olarak görülmektedir.
Sağlık sisteminin her yanını saran bu soygunun kaynağında ne yatmaktadır? Soygunun kaynağı kâr uğruna insanı insanlıktan çıkaran kapitalizmdir! Sağlık alanı sermayeye peşkeş çekilmektedir. Kâr hırsı emekçilerin sağlığını tehdit etmektedir. Hastanın müşteri olarak görüldüğü bu sistemde emekçiler ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerini alamazlar. Böyle bir sistemde ülke kaynakları işçi ve emekçilerin sağlıklı yaşamı için kullanılmaz.
Katılım payı soygununa son verilmelidir. En temel insan hakkı olan sağlık hizmeti her aşamada parasız olmalıdır. Emekçiler gereksinim duydukları tüm sağlık hizmetlerinden eşit ve parasız olarak yararlanmalıdır.
İşçi sınıfı ve emekçiler sağlıkta özelleştirme, ticarileşme ve metalaşmaya karşı mücadele etmelidir. Ücretsiz, nitelikli kamusal sağlık hizmeti talebini yükseltmelidir. Emekçilerin sağlığının korunmasının yolu kapitalizme karşı mücadeleyi büyütmekten geçiyor.