Daha ne olacaktı ki? Bu düzenden ne bekleyeceğiz ki? Sadece AKP-MHP’nin saray rejiminden bahsetmiyoruz. Ücretli kölelik düzeninden ne beklenir ki?
AKP Grup Başkanı Abdullah Güler emeklilerin bayram ikramiyesini duyurduğu konuşmada bir müjde de verdi ve “mağduriyetleri ortadan kaldırdıklarını” söyledi. Emeklilere verilen bayram ikramiyesinin 3 bin liradan tamı tamına 4 bin liraya çıkartıldığını açıkladı. Peki, müjde bunun neresinde diyeceksiniz? Zaten Güler’in müjdesi de bu değildi. Onun müjdesi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve emekli cumhurbaşkanlarının maaşları ile ilgili yapılan düzenlemeydi. Bu noktadaki “mağduriyeti” giderdiklerini açıkladı.
Böylece Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın maaşı 2025 yılı için 183 bin liradan 238 bin liraya çıkmış oldu. Anlaşılan Erdoğan, cumhurbaşkanlığına devam edemezsem diye emekliliğini de güvenceye almak istiyor. Emekli ikramiyesinin 4 bin liraya çıkartılmasına dair ise, “3 bin liradan 4 bin liraya çıkarttık. Daha ne olacak?” diyor.
İnanılır gibi değil! Yağma ve rant yoluyla edindiği servetini bir kenara bıraksanız bile, kendi maaşı 238 bin liraya çıkartılırken emeklilerin 4 bin liralık ikramiyesi için “Daha ne olacak?” diyebiliyor. Bu, milyonlarca emekliyle dalga geçmektir. Emeklileri açlığa, yoksulluğa, sefalete mahkûm etmektir. Yıllarca emek harcayıp, emekliliğinde çalışmak zorunda kalmak demektir.
Daha ne olacaktı ki? Bu düzenden ne bekleyeceğiz ki? Sadece AKP-MHP’nin saray rejiminden bahsetmiyoruz. Ücretli kölelik düzeninden ne beklenir ki?
Bu düzeni sermayenin ihtiyaçları için yürütmekte usta olan saray rejimi ise bu söylemleri ile pişkinlikte sınır tanımadığını bir kez daha ortaya koyuyor.