Ancak bu çabalar nafile! Yaşamları köleleştirilen, her türlü talebi görmezden gelinen, bugünü karanlığa hapsedilen, yarını çalınan milyonlara güçleri yetmeyecek. Kitlelerin biriken öfkesi ve tepkisi karşısında ne yaparlarsa yapsınlar, gözaltı, tutuklama, karalama, hakaret vb. sökmeyecek. Tarihte ömrünü doldurmuş tüm diktatörlükler gibi yenilecekler.
Ülkenin dört bir yanında, kampüslerden kent meydanlarına ve mahallelere yayılan eylemler günlerdir sürüyor. AKP-MHP iktidarı bu kitle hareketini bastırmak için tüm araçlarını devreye sokuyor. Eylemlerin başlamasının ardından üç kentte eylem ve etkinlik yasağı kararı alındı. Bu da yetmedi, İstanbul’a girişlere kısıtlama getirildi. Sokağa çıkanlara gözü dönmüşçesine uygulanan şiddeti, tutuklama terörü izledi. Gazetemiz yayına hazırlandığı sırada 1879 kişi gözaltına alınmış, 286’sı İstanbul’da olmak üzere 306 kişi tutuklanmıştı. Yüzlerce kişi adli kontrolle serbest bırakıldı. Tutuklananların büyük çoğunluğunu eylemlerin sürükleyici gücü olan gençler oluşturuyor. Hala hakkında yakalama kararı bulunan yüzlerce kişiden söz ediliyor.
Şiddet aygıtlarının etkin bir şekilde kullanılmasının yanı sıra eylemlerin duyulmasını ve yayılmasını engellemek amacıyla internet erişimi kısıtlandı. Yüzlerce sosyal medya hesabı kapatıldı. Eylemleri haberleştirdikleri gerekçesiyle gazeteciler gözaltına alındılar.
RTÜK de yine görevinin başındaydı. Eylemleri duyuran muhalif kanallara ceza yağdırdı. Para cezasının yanı sıra ekran karatma cezası verildi.
Öte yandan, başta Erdoğan olmak üzere iktidarın sözcüleri ağızlarını her açtıklarında algı operasyonlarına, dezenformasyonlara, yalan ve çarpıtmalara başvurdular. Eylemleri bastırmak kadar geniş kitlelerin bilincini de bulandırmak istediler. Eyleme katılanların ne vandallıkları kaldı ne de şehir eşkıyalıkları…
Tüm bu saldırılar, yargı ve polis eliyle yürütülen terör saray iktidarının korkusunu gösteriyor. Milyonların büyüyen öfkesi baskı ve zorbalıkla sindirilmeye çalışılıyor. Meşruiyetini kaybeden, artık rıza üretemeyen her iktidar gibi saray rejimi de çözümü baskı ve zorbalığı daha da artırmakta buluyor.
Ancak bu çabalar nafile! Yaşamları köleleştirilen, her türlü talebi görmezden gelinen, bugünü karanlığa hapsedilen, yarını çalınan milyonlara güçleri yetmeyecek. Kitlelerin biriken öfkesi ve tepkisi karşısında ne yaparlarsa yapsınlar, gözaltı, tutuklama, karalama, hakaret vb. sökmeyecek. Tarihte ömrünü doldurmuş tüm diktatörlükler gibi yenilecekler.