
Elbette, Özel’in işçi ve emekçilerin büyümeye devam eden ekonomik hoşnutsuzluğu ile yelkenlerini doldurmaya çalıştığının farkındayız. Ama belli ki o bir gerçeğin farkında değil. Kendisinin de söylediği gibi, “Metal Fırtına”nın da büyüğü gelecek; bir işçi kasırgası esecek. Ama o kasırga sadece AKP’yi değil, kapitalistlere hizmetkârlık yapan tüm siyasetçileri süpürecek.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel partisinin Bursa’da gerçekleştirdiği mitingde 2015 yılında gerçekleşen “Metal Fırtına”ya gönderme yaparak büyük bir sendikalaşma çalışması başlatacaklarını söyledi ve Temmuz’da ücretlere zam çağrısı yaptı.
Özel miting kürsülerinden AKP’ye meydan okurken andığı “Metal Fırtına”nın ne için neye karşı gerçekleştiğini biliyor mu şüpheli ama biz iyi biliyoruz. “Metal Fırtına”da metal işçisi kapitalistlerin sendikal bürokrasiyle kol kola kurduğu sömürü düzenine isyan etti. Kapitalistlerin doymak bilmez kâr hırsına, işçileri denetim altında tutmak için kullandıkları iş birlikçi sendikal düzene öfkesi ile üretimden gelen gücünü kullandı. O öfke, o isyan Özel’in “hem işçiyi kayıran hem işvereni zora sokmayan” formüllerine sığacak bir mücadele değildir. O yüzden Özel’in AKP ile yürüttüğü kayıkçı kavgasında, işçi sınıfının yoksulluğa ve sömürüye karşı biriken öfkesini kendi iktidar mücadelesine malzeme yaparken dikkat etmesinde fayda var.
Her şeyden önce, “Metal Fırtına”da metal işçisinin isyan ettiği o iş birlikçi sendikal düzenin bir benzerini Genel-İş ile birlikte CHP’li belediyelerde kuranlar kendilerinden başkası değildir. O belediyelerde işçiler haklarını aramak için greve çıktığında, çevre belediyelerin desteği ile grev kırıcılığı yapanların, “Metal Fırtına”dan, sendikal örgütlenme kampanyasından bahsetmesi sadece ikiyüzlülüklerini gösterir.
Yine, örneğin CHP Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun ailesine ait olan Jantsa’da işçilerin sendikalaşma hakkına yönelik gerçekleşen saldırıları, işten atma tehditlerini ve işçilerin sendikadan istifa ettirilmesini de çok iyi hatırlıyoruz.
Elbette, Özel’in işçi ve emekçilerin büyümeye devam eden ekonomik hoşnutsuzluğu ile yelkenlerini doldurmaya çalıştığının farkındayız. Ama belli ki o bir gerçeğin farkında değil. Kendisinin de söylediği gibi, “Metal Fırtına”nın da büyüğü gelecek; bir işçi kasırgası esecek. Ama o kasırga sadece AKP’yi değil, kapitalistlere hizmetkârlık yapan tüm siyasetçileri süpürecek.